Türkmen Siyasi Partileri Üzerine…

Türkmen Siyasi Partileri Üzerine…

Mehmet Bozok 

Uluslararası İlişkiler

Toplumların vazgeçilmez bir yaşam tarzı olduğuna inandığımız demokrasi, günümüzde en çok benimsenen devlet yönetim biçimi haline gelmiştir. Öte yandan çok partili yapının varlığı modern demokrasinin temel taşı olarak kabul edilmektedir. Zira siyasi parti özgürlüğü ve siyaset yapma hakları demokratik düzenin temin etmesi gereken haklardır. Siyasi partileri genel anlamıyla, “halkın desteğini elde etmek şartıyla siyasi iktidarı elde etmek veya paylaşmak amacını güden sürekli bir örgüte sahip siyasi kuruluşlar” olarak tanımlayabiliriz.[1] Siyasi partiler bir bakıma halk ile siyasal mekanizmanın arasındaki köprü işlevi görür. Bir başka deyişle siyasi partiler halkın politik sisteme katılımını sağlar.

Irak’taki siyasi partilerin faaliyetlerinin yasal zeminine bakıldığında 1921-2003 arası dönemde devletin siyaset alanında kesin otoritesinin olduğu; dini, etnik, ulusal veya bölgesel partilerin kurulmasına izin verilmediği görülmektedir.[2]

2003 yılına gelindiğinde ABD’nin Irak’ı işgal etme süreciyle birlikte işin boyutu farklı bir hal aldı. 2005’te hazırlanan Irak daimi anayasası tüm Irak vatandaşlarına siyasi faaliyet yürütme, siyasi parti kurma hakkı tanımış; terör, ırkçılık, tekfircilik ve mezhepçi kıyımcılık yapmamak şartıyla çok partili bir siyasi hayat öngörülmüştür. Bu süreçte yasaklanan tek parti Baas Partisi olmuştur.[3] Ne var ki Irak’taki politik tecrübesizliğin yarattığı karmaşık ortamdan ötürü bu anayasal hakkın iyi değerlendirilemediği kanaatindeyim. Dolayısıyla Irak’ta genel olarak faaliyet gösteren partilere organizasyon yapı, ideoloji, sosyolojik yapı, finans kaynağı, etkinlik ve amaçlar açısından bakıldığında oldukça düzensiz bir yapı görülecektir. Bu veriler ışığında Türkmen siyasi partilerini güncel sorunlar perspektifinden kısaca incelemekte fayda olacaktır.

Türkmenlerin siyasi mücadeleleri 1990’lı yıllara kadar sosyal ve kültürel hakların elde edilmesi ve milli kimliklerinin korunması boyutunda olmuştur. Türkmenlerin Irak siyasetine girişi Körfez Savaşı’ndan sonra, özellikle Irak’ın kuzeyinde ortaya çıkan yeni durum karşısında gerçekleşmiştir. Bu tarihten itibaren çeşitli Türkmen partileri kurulmuş, daha sonra bu partiler birleşme yoluna giderek, büyük bir bölümü tek bir çatı altında toplanmışlardır. [4] Ancak 2003’ten sonraki sürecin ilerleyen evrelerinde bu çatı büyük ölçüde çözülmüş, partiler birbirinden bağımsız olarak hareket etmeye başlamışlar. Hâlihazırda Türkmeneli bölgesinde en az 7 tane tescilli Türkmen siyasi partisi bulunmaktadır.[5] Parti çoğalmasının bir dezavantaj olmadığı savunulsa da, pratikte böyle olmadığını geçmiş seçimlerden biliyoruz. Kimi parti yetkilileri arasındaki kişisel sorunlar partiler arası ilişkilere zarar vermekte, ortak hareket etme bilinçlerini zayıflatmaktadır. Oysa bu partiler arasında ideolojik bakımdan pek farklılık bulunmaz. Temel felsefeleri büyük ölçüde milliyetçi ve dini görüşlere dayanır.

Irak’ta siyasi kimlik, etnik veya mezhepsel farklılıklardan oluştuğu için Türkmen partilerinin toplumsal tabanı doğal olarak Türkmenlerden oluşmaktadır. Günümüzde Türkmeneli sahasında Türkmen partilerinin sadece 3 tanesi aktif siyaset yapmaktadır. Geriye kalan partilerin politik anlamda etkin oldukları söylenemez. Sözü geçen partiler arasında siyasal parti niteliğine uygun olmayanları bile var. Karmaşık örgüt yapıları liyakatsiz kadrolar ile birleşince ortaya oldukça pasif ve kurumsal olmayan oluşumlar çıkmaktadır. Parti içi demokrasi ve disiplinin lağvedildiği, tüzüğün rafa kaldırıldığı ve icraat yoksunu kimi oluşumlar, toplumun beklentisini boşa çıkarmıştır.

Türkmen toplumunun güvenlik, imar ve işsizlik gibi ana sorunları konusunda Türkmen partileri hükümete ciddi baskı uygulayamamaktadır. Dolayısıyla mevcut düzen nedeniyle gençlerin çoğu apolitik bir tutum sergilemekte, toplumun yarısını oluşturan kadınlar ihmal edilmektedir. Durum böyleyken zaten siyasallaşma sorunu yaşayan Türkmen toplumunun, siyasi partilerle arası iyice açılmıştır. Ayriyeten parti (Hizip) kavramı zihinlerde baskıcı Baas partisini çağrıştırdığı için, insanlarımızda olumsuz hissiyat uyandırmaktadır. Buna ilaveten Türkmen partilerinin siyasi gelişmeler karşısındaki pasif tutumu, toplumun siyasete bulaşmasını engelleyen bir diğer sebeptir. Bu durum da doğal olarak Türkmenlerin seçime katılım oranını düşürmektedir.

Anlaşılacağı üzere Türkmen siyasi kuruluşların yeni kan değişimi, yeni heyecan ve yeni stratejik akla ihtiyacı var. Partilerimizin içinde bulunduğu sorunlar yumağı ile başa çıkmak, temel haklarımıza kavuşmanın en önemli yoludur. Aşağıda partilere ilişkin öneriler sıralanmaktadır:

  • Parti kademelerinde makam, mevki ve görev dağıtımı liyakat esasına dayanmalıdır.
  • Parlamento ve yerel seçimlerde parti adayları bir ön seçime tabii tutulmalıdır.
  • Parti içinde demokrasi prensibi hakîm olmalı, bütün parti mensupları hukukun temel kaynağı olan tüzüklere uymalıdır.
  • Partiler, kendilerini finanse edebilecek bağımsız bir ekonomik yapı kurmalı.
  • Türkmen siyasal ve sosyal örgütleri yanı sıra tüm Türkmenleri bir araya getirecek güçlü bir merkezi yapı kurulmalı. Üstelik bu üst merciinin kararları bağlayıcı olmalıdır.
  • Toplumun tamamını ilgilendiren milli meselelerde ortak strateji izlenmeli.
  • Toplumun güven duygusunu kazanmak için etkin sosyal politikalar yürütülmeli.
  • Toplumun omurgasını teşkil eden kadın ve gençlerin siyasal yaşama aktif şekilde katılımları sağlanmalı, Toplum yararına çalışan sivil toplum kuruluşları desteklenmelidir.
  • Partilerin medya ve iletişim kanalları güçlendirilmeli. Eğitim, sağlık, spor, sanat ve kültürel alanlarla ilgili halka dönük programlar düzenlenmeli.
  • Partiler imkânlar dâhilinde Irak’ın önemli illerinde parti şubeleri açmalı, ayrıca yurtdışında da temsilcilikler açarak güçlü Türkmen lobileri oluşturmalıdır.
  • Partinin itibarını doğrudan etkilediği için bina yapısının dış görünüşü, güvenliği, iç düzeni ve ortamı gözden geçirilip yapılandırılmalı.

Türkmen davası temel ilkeleri doğrultusunda hareket eden, Türkmen toplumunun yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalışan her parti bizim meşru temsilcimizdir. Gelecek nesillerin akıbeti siyasi kuruluşlarımızın dirayet ve performansına bağlıdır. Toplum olarak üzerimize düşen en kutsal görev, bu kuruluşların herhangi birisine katılıp büyüme ve kalkınmasına katkıda bulunmaktır. Zira temel hak ve özgülüklerimiz ancak güçlü örgütlenmiş ve yapılanmış partiler sayesinde elde edilir ve korunur. Topyekûn bir toparlanmaya ve silkinmeye ihtiyacımız olduğu açıktır. Bu çerçevede en büyük sorumluluk payı partilere düşmektedir. Seçim arifesinde birlik olmaları, Türkmen toplumuna sunulmuş en değerli hediye olacaktır. Birliğin gerçekleştirilmesi, Türkmenleri bölme ve zayıflatma gayreti içinde olanları hüsrana uğratacaktır. “Milli benliğimize” sarıldığımız sürece zafer bizden yana olacaktır…

Dipnotlar:

1 Ergun Özbudun, Anayasa Hukuku Ders Notları (Teksir), (Ankara-1970 -1971)

2 El Ahzabu’s Siyasiyye fi’l Irak, Falih Abdulcebbar, Dirasat Irakiyye, http://www.iraqstudies.com/Home_files/iraqreportarabic1.htm.

3 a.g.m.

4 İnci Muratlı, “Irak Türklerinin Siyasi Tarihi,” TURAN-SAM, 29 Ocak 2009.

5 Riyaz Sarıkahya, “Kerkük Tek Başına Bir Federe Bölge Olsun”, 2023 Dergi, S:37 (2007)