Dünya Kadınlar Gününde Romanya Türklerinin Güçlü Sesi Şair, Doktor Hayat Memiş

Dünya Kadınlar Gününde

Romanya Türklerinin Güçlü Sesi

Şair, Doktor Hayat Memiş

 Dr. Şemsettin Küzeci

IMG_0437IMG_0483

2004 yılında kendisiyle Romanya’nın Köstence şehrinde tanışmıştım. O tarihte 11. Türk Dünyası Gençlik Günleri ve Kurultayını 11. Sini Köstence’de düzenliyorduk. Ailesi ile birlikte bir araya gelmiştik. Henüz şiire yeni başlamıştı. Azerbaycanlı dostum Ekber Qoşalı de bizimle birlikte buluşmamızda yer almıştı. Uzun yıllar sosyal medya üzerinde Hayat Memiş ile dostluğumuz arkadaşlığımız devam etti. Her seferinde Şiire devam edip etmediğini sorduğumda beni yeni bir kitapla şaşırtıyordu. Hem tahsilini başarıyla tamamlayıp hem de edebiyat ve şiir hayatını sürdürmüştür. 10 yıl sonra Hayat Memiş ile tekrar bir araya geldik. Bu sefer onu Türkiye’nin Eskişehir ilinde konuk ettik. Eskişehir 2014 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri çerçevesinde buluştuk.  Aslında 2004’te Romanya’da Kurultayında Türk Dünyası Genç İletişimciler Birliğini kurmuştuk. 10 Yılını kutlaması Eskişehir’e denk gelmiştir. Hayat Memiş ile birlikte çok değerli bir kültür insanı olan Araştırmacı yazar Gülten Abdullah’ı da davet etmiştik. Bu iki güzel insanla birlikte Türk dünyasının muhtelif bölgelerinden gelen genç İletişimciler ile 10. Yılımızın pastasını kestik ve 10. Yıl anısına birbirimize diplomalar ve hediyeler dağıtıldı.

1076978_10203724959391019_144260898_o 15590312_10212065562381457_3669817280361707503_n

2015 Yılında Türk Dünyası Kadın şairleri Antolojisini(Nevruz Çiçekleri) kitabımızı hazırladığımızda Romanya’yı temsilen şair Hayat Memiş Hanımefendi’yi de içine aldık. Kitabın tanıtımı için Romanya’ya gitmeyi bekliyorduk. İşte Hayat Memiş ile böyle başladı böyle devam etti dostluğumuz ta 2016 Yılında tekrar Romanya’ya yolumuz düştü. Bu sefer karşımızda bambaşka bir Hayat Memiş gördük. Yetişkin, Ilımlı, Şair ve Kardoloji Doktoru olarak bizi karşıladı. Hayat Memiş’in ailesiyle yakından tanıştık ve evlerine ziyaret edip kendisi ile bu özel sohbeti yaptık. Ancak bu sohbetin yayınlanmasını 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe denk gelmesini istedik. Şimdi gelin hep birlikte Hayat Memiş’e yönelttiğimiz soruların cevabını görelim:

Edebiyata nasıl başladınız ve kimlerin etkisi altına şiir yazdınız?

IMG_0224 IMG_0231

Edebiyata olan merakımı ilkokul öğretmenim farketti. 3. sınıftayken ‘Yaralı kuş’ isimli kompozisyonum okul dergisinde yayınlandı. Türkçe ilk şiirimi 12 yaşındayken yazdım. Sonrasında Türk Birliğinin Hakses ve Genç Nesil dergilerinde yazılarım yayınlanmaya başladı. Teknik meslekli bir anne babanın çocuğu olmama rağmen, sanatsal yönlerimin daha baskın olduğunu, en ufak şeylerden etkilendiğimi ve hislerimi şiir ile ifade ettiğimi ilk fark eden annem olmuştur. Kendisi daima yazmaya devam etmem konusunda beni teşvik etmiştir. Her konuda olduğu gibi, edebiyatta da en büyük destekçilerim annem ve babam olmuştur. Sonrasında, şiirlerimi Türkçe öğretmenim Nurcan İbraim Hanıma gösterdiğimde kendisi Türk Birliğinin dergilerinde yayınlanmasını sağlamıştır. Sonrasında Romanya Devleti Azınlık Departmanı’nın katkıları ile Romanya Türk Demokrat Birliği şiir kitaplarımı yayınlamaya başladı.  Türk Birliği’nin o dönemki Kültür Komisyon Başkanı olan Abdula Gülten Hanım kitaplarımın tanıtımı ve kültürel aktivitelere katılımım konusunda her zaman en güçlü desteğim olmuştur. Bu kültürel aktiviteler arasında bulunan 2004 te Türk Dünyası Gençlik Günleri ve Kurultayı’nda Şemsettin Küzeci Beyi tanıma şansım oldu. Kendisinin sayesinde şiirlerim Türkçe şiir antolojilerinde Türk Dünyasıyla tanıştı. Tanıma şerefine nail olduğum güzel dostlarımdan insanın gelişiminde gönül ile kültür köprüleri kurmanın önemini öğrendim.

Şiirlerinizde le aldığınız konular nelerdir?

 Şiirlerimin konuları farklıdır: Vatan sevgisi, doğanın titreşimlerine yansıyan aşk, neşe, hüzün, yalnızlık. Yakınlarıma yazdığım şiirler de mevcuttur. Bu bağlamda ilk şiirimin ismi ‘Atatürk’tür, 12 yaşımda katıldığım Türkçe Olimpiyatlarında çocukların heyecanından bana yansıyan hislerle yazmıştım.

Şair kimdi?

 Şairin kanımca net bir tanımı yoktur. Şiir yazan kişinin şair ile eş anlamlı olmadığının düşüncesindeyim. Benim nazarımda hisseden ve hislerini ilk önce kendisine itiraf etme cesareti bulan ve insanlara, doğaya yansıtarak paylaşan her insan şairdir. Herkes hayatının en az bir anında şair olmuştur.

Şiir ile tıp arasında nasıl bir bağlantı var mı?

ROMANYA HİZMET ÖDÜLÜ LİSTESİ-son24IMG_0206

İkisi de sanattır- biri yüreğin arınmasını sağlayan diğeri ise vücudu iyileştirmeye yönelik sanatlar. Tıp konusunda karar kıldığım andan beri, fakülte boyunca ve yeni başladığım meslek hayatımda bu alanın bilimden de öte olduğunun kanaatine vardım. Günümüzde önemli buluşlar sayesinde robotiklermiş görünse bile, yakın bir bakış açısında öyle olmadığını anlayabiliriz. Verileri analiz etme, her vakaya adapte edilmiş tahlil planı ve en uygun tedavi yöntemi insan düşüncesine, tecrübeye ve bazen de mesleki içgüdüye bağlıdır. Tıp daima bir arayış içindedir, aynen insanın tüm hayatı boyunca özünü, şairin ise dünyada yerini arayışı misali. 

Şiirle tedavi olur mu?

Sanat ile ruhsal bozuklukların tedavi yöntemi eski dönemlerden beri tanınsa da, bu konsept günlerimizde ruhsal ve bedensel tedavilerdeki önemi son derece yaygınlaşmıştır. Özellikle kanser hastalarında bu tedavilerin yararlarını rakamlarla ifade eden birçok araştırma yapıldı. Ruh ile bedenin arasındaki esrarengiz bağı, şiir dâhil olmak üzere sanat ile tedavinin elde ettiği yararlar ispatlar nitelikte.

Kardoloji uzman olarak aşkın kalbe ne gibi etkisi var?

11225265_1122670811083283_6806802837827513630_o 11823011_1017643784914658_7932690521231438661_o

Aşık olunca salgılanan mutluluk hormonlarını duymayan kalmamıştır, böylece kalpte kan dolaşımını daha aktif hale getirerek, oksijen getirisini optimum seviyelere yaklaştırarak kalp üzerinde yararı olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda yalnızlık stres hormonlarının salgılanmasını tetikler ve bu durum uzun süreli olursa Kardiyoloji’de takotsubo cardiomiyopatisi dediğimiz, diğer adıyla borken heart syndrome (kırık kalp sendromu) olan ve zamanında müdahale edilmezse ciddi bir dereceye gelebilen hatta ölüme yol açabilen bir rahatsızlık var. Sonuç olarak aşkın da aşksızlığın da kalp sağlığı üzerinde etkisi olduğunu söyleyebiliriz.

Aşk ile kalp tedavisi olur mu?

 Her hastalıkta olduğu gibi, kalp hastalıklarında da hastanın yakınlarıyla beraber olması, yakınlarının aşkla sevgiyle ilgi göstermesi iyileşme sürecinin daha kolay geçmesini sağlayabilir.

Sevda nedir ve aşk nedir?

Sevda insanlar paylaştıkça büyüyen ve güzelleşen duygudur. Aşk ise tek taraflı gelişebilen bir duygudur. İnsan işine, Hakk’a, bir davaya aşk ile bağlı olduğunda ve bu hissiyatla icra ettiği meslek, ibadet, çalışma daima huzur ve başarı getirir.

Tutku diye bir duygu var mı?

 Kanımca tutku duygudan ziyade bir içgüdüdür.

Şiirlerinizi serbest mı yoksa hece vezninde yazıyorsunuz?

 Şiirlerimi serbest olarak yazarım, böyle kendimi daha iyi ifade ettiğimi hissediyorum. Bir vezneye sığdırmak kendimi kısıtlamak gibi geliyor.

Şairin toplumda yeri nedir.

Şairler hassas yapılarından dolayı toplum değerlerini ve karşılarından beklentilerini daima yüksek tuttuklarından, kolay üzülebilirler. Çoğu kere kırılgan gönüllerini koruma amaçlı bir kale inşa ederler, lakin bu surların ardında aynı ruh barınır. Aynı zamanda başkalarının fark etmeyecekleri ufak olaylardan mutlu olabilir, geleceğe dair umutlanabilirler. Bu nitelikler haliyle şair ruhlu olanların toplumda adaptasyonunu etkiler, lakin realist ve duygusal yönlerinin dengesinin sağlanması takdirinde uyum sağlayabilirler.

Türk dünyasına bakış açınız nedir

IMG_0413 IMG_0430

Türk ulusunun şanlı tarihi dünya tarafından tanınmaktadır. Hemen hemen her yerde Türk olma gururunu taşıyanlar var. Geniş bir coğrafyada bulunan Türkler bazen zor şartlar ile sınansa da kendi köklerinden gelen mükemmel bir güçle direnmeyi başarmıştır. Sert rüzgârlar estiğinde, ayazlar geldiğinde, kuraklık sardığında, farklı topraklarda yeşerir Türklük filizi. Ben de Romanya’da doğup büyüyen bir Türk olarak, farklı bir kültürde yaşamış olmama rağmen Türk dünyasına derinden bağlı olduğumu hissediyorum- Türk olmanın ayrıcalığı mesafelerin birliğimizi pekiştirmesidir.

Kadın olmak ne demektir.

1913349_701538556576759_2142600123_o1973515_702471929816755_551002607_o

Kadına toplumda düşen rollerin farklılığından gelen bir zorluk vardır. Aynı bedende farklı sorumluluk ve postürlere bürünmek mükemmel bir denge sağlama abiliktesin gerektirir çünkü kadın çevresinin mutluluğundan beslenen bir enerji ile sırasıyla: hayırlı bir evlat, iyi bir kariyer sahibi, şevketli bir anne, anlayışlı bir eş olma çabasındadır. Bu yolculuk bazen bizi yorabilir ve ne kadar kuvvetli bireyler olduğumuzu unutturabilir, lakin bence kendi içlerindeki gücü büyütüp dışarıya yansıtabilen ayrı varlıklardır kadınlar. Kadın olmayı gök kuşağına benzetirim- yağmurlu günlerde ışığı doğru açıdan yakalayınca ortaya renkli bir masal tablosu meydana gelir. Bahsettiğim doğru ışık, koşullar ne kadar zor gözükse de kendi içimizde gizlenen kıvılcımla karanlığı aydınlatmaktır.

IMG_0206 IMG_0242

                                                                                                                                                                                                                                                             

                                        Son

 

 

 

 

Previous articleIrak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu Toplantısı
Next articleÇANAKKALE TÜRKÜSÜ VE KERKÜK’LE İLGİLİ TARİHİ MENŞEİ
Dr. ŞEMSETTİN KÜZECİ Araştırmacı, eğitimci, gazeteci, şair, yazar Şemsettin Küzeci; 1965 yılında Kerkük’te doğdu. 1989 yılında Musul Üniversitesinden mezun oldu. 5 Yıl Kerkük’te lise öğretmenliği yaptı (1992-1996). Kerkük Televizyonu, Bağdat Türkmence radyosunda “gençlik ve spor” programları hazırlayıp sundu (1992-1995). Yazılarını Bağdat’ta Türkçe yayınlanan “Yurt” gazetesi, “Kardeşlik ve Birlik Sesi” dergilerinde yayınladı. 1993 yılında Irak rejimi tarafından tutuklandı. Üç ay Tikrit muhaberatında kaldıktan sonra serbest bırakıldı. 2015 yılında Musalla Lisesinde Lise öğretmeni olarak çalıştığı mesleğinde kendi isteği üzerinde Kerkük’te emekliye ayrıldı. 1996 yılında siyasi nedenlerden dolayı Irak’ı terk ederek Türkiye’ye yerleşti. 1999 yılında Irak Türkmen Cephesi Türkiye temsilciliğinde Basın Yayın ve Enformasyon Şube Müdürü olarak çalıştı (1999-2003). Kerkük Gazetesi'nin Türkiye temsilciliği ve Türkmeneli TV’de muhabir, programcılığı ve haber müdürü olarak çalıştı (2005-2009). 2008 yılında “Irak Basın Tarihi” üzerine Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV ve Sinema bölümünde “Osmanlı’dan Günümüze Irak’ta Basın Tarihi” konulu yüksek lisansını ve 2010 yılında Hollanda'da Global Lahey Üniversitesinde “Irak Televizyonları” üzerine doktorasını yaptı. 2009-2019 yılları arasında Türkmeneli Vakfı Kültür Merkezi'nde Basın ve Kültür Müdürü, 4 Şubat 2019 ile 14 Temmuz 2020 tarihleri arasında (ORSAM) Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nde Türkmen ve Medya uzmanı olarak görev yaptı. 16 Temmuz 2020 tarihinden beri Türkmeneli Vakfı Başkanlığından basın danışmanı olarak görev yapmaktadır. Sürekli basın kartı sahibi olan Küzeci, aynı zamanda Kerkük Gazetesi genel yayın yönetmeni ve Türkiye temsilcisi görevini sürdürmektedir. 2020 yılından beri Türkiye Yazarlar Birliği Ankara Şb. Yönetim kurlu üyesidir. Irak Türklerini; Türkiye, Türk dünyası ve uluslararası faaliyetlerinde gerçekleşen onlarca kongre, kurultay, konferans, bilgi şöleni ve toplantılarda temsil etti. 400’ye yakın uluslararası hizmet, takdir, teşekkür, onur belgesi, plaket ve ödül almıştır. 2006’da Irak, Azerbaycan ve Türkiye ile ilgili yapmış olduğu ilmî ve edebî çalışmalarından dolayı, Azerbaycan’da VEKTOR Uluslararası İlim Merkezi tarafından kendisine “Fahrî Doktora” Payesi verildi. 2022 yılında da Türk Dünyası Akademisi tarafından kendisine “Fahri Profesörlük” Unvanı verildi. Küzeci’nin bazı eserleri ve yazıları Arapça, Azerbaycan Türkçesi, İngilizce ve Rus, Özbek, Kazak dillerine tercüme edilmiştir. Basılmış 60 adet eserinden bazıları; Suçum Türk Olmaktır, Kerkük şairleri, Irak Basın Tarihi, Türkmeneli Edebiyatı, İçimizdeki Kerkük, Kerkük Soykırımları, Kerkük’ün Mili Şairi Mehmet İzzet Hattat, Kerkük’ün Efsane Sesi Abdülvahit Küzeci, Nevruz Çiçekleri (Türk Dünyası Kadın Şairleri), Ortadoğu’da Türk Katliamları, Sinan Sait, Türkmen Milli Takımı, Şehit Hüseyin Demirci (Tembel Abbas), Sarmaşık Duygular, Osmanlıdan Günümüze Irak’ta Türkçe Dergiler, Kerkük’ten Azerbaycan’a, Horyatlarım, Kerkük Katliamı, Telaferli Felekoğlu, Kerkük’ten Sesleniş, İçimizdeki Kerkük, Telafer Şairleri… İletişim: www.skuzeci.com skuzeci@gmail.com (+90) 533 255 26 60