BARZANİ MİLYONLARCA TÜRKMENİ NEDEN BİR KAÇ BİN OLARAK GÖRMEKTEDİR?

BARZANİ MİLYONLARCA TÜRKMENİ NEDEN BİR KAÇ BİN OLARAK GÖRMEKTEDİR?

Fevzi Türker

Kürt Bağımsızlık Referandumu 25 Eylül’de başta Kerkük olmak üzere TÜRKMENELİ’NİN diğer bölgelerinde de yapılırsa Kerkük’ün tamamen Kürtleşmesine, dolayısıyla da sayıları birkaç milyonu bulan Türkmenlerin yakın gelecekte Kerkük ile TÜRKMENELİ’NİN diğer bölgelerinde asimilasyonla biten etnik çatışmalara maruz kalabileceklerine yol açacaktır.

Barzani liderliğindeki Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin (IKBY) özellikle de ırkçı Barzani ailesinin Türklere dolayısıyla da Türkmen halkına karşı tarihi kinleri vardır. 2003 yılından bu yana Türkmenleri yok saymaları, varlıklarını bile kabul etmemeleri ve dostane olmayan tutum ve davranışlarıyla, 1959 Kerkük katliamındaki rolleri, kin ve düşmanca davranışlarının bariz göstergesidir.

Korkak olan bu adamlar sıkıştıkları zaman, el pençe divan dururlar. Baba Mustafa Barzani İran Şahı Rıza Pehlevi’nin elini öpmüş ve Abdülkerim Kasım’a biat ederek hizmetçisi olduğunu beyan etmiştir. Oğlu Mesut Barzani de Saddam Hüseyin’in elini öperek, kendisinin can düşmanı Talabani’den kurtarması için yalvarmıştır. Bunlar yıllarca Türk askerinin de postalını öperek Türk devletinden istedikleri her türlü desteği elde edebilmişlerdir.

Türkiye, maalesef vefa, insan hakları ve demokrasiden nasibini alamamış bu Türk düşmanı insanlara, çekiç güçle başlayan devletleşme yolunda her türlü maddi ve manevi desteği sunmuştur. Talabani birkaç yıl önce Kürtlerin bu hale gelmelerinde Türkiye’nin rolünün %60 olduğunu ve Türkiye’ye müteşekkir olduklarını söylemiştir. Türkiye’nin yaptığı bunca yardım ve desteğine karşın, Türkiye’nin milli güvenliği bile bugün Barzani’nin bağımsızlık referandumuyla tehdit edilmektedir.

Kürt Bağımsızlık Referandumu 25 Eylül’de gerçekleşirse de ertelenirse de gelecekte tekrar gündeme gelerek, Kuzey Irak’la ilgili izlediği yanlış politikalar nedeniyle Türkiye’nin milli güvenliğini tehdit edecek ve Türkmenler de Kuzey Irak’ta Barzani’nin ve onun gibi ırkçı Kürt liderlerin kafasındaki etnik temizleme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklardır.

Her fırsatta Türkmenleri küçümseyen, hor gören, tarihi gerçekleri saklayarak varlıklarını bile inkar etmeye çalışan ve birkaç bin olduklarını iddia eden Barzani bu sözleriyle, Türkmenlere karşı ne kadar kinli, ırkçı ve acımasız olduğunu göstermektedir. Türkmenler, kendilerini hor gören bu adamın küçümseyici sözlerini hiçbir zaman unutmamaları gerekir. Bu ırkçılığa karşı Türkmenler  uyanık ve hazırlıklı olmaları gerekmektedir.

IKBY Başkanı Mesut Barzani liderliğini yapığı partisi KDP, babası Mollam Mustafa Barzani döneminde planlanarak uygulanan korkunç 1959 Kerkük Katliamı’ndan beri, Kerkük başta olmak üzere TÜRKMENELİ yurdunun öz halkı olan Türkmenlerden asimilasyon yoluyla arındırmaya çalışmaktadırlar. 25 Eylül’de yapılması düşünülen referandumdan sonra kurulacak Kürt devletinin ilk hedefi Türkmenleri inançlarına ve mezheplerine bakmaksızın Kürtleştirerek eritmek olacaktır. İkinci hedefi ise Türkiye’nin milli güvenliğini tehdit etmek olacaktır. Türkiye geçmişte Kuzey Irak’la ilgili hatalarını bundan sonra tekrarlamamalıdır ve Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) 22 Eylül’de yapacağı toplantıda alacağı kararlar hem caydırıcı olmalı , Kerkük’ü Türkiye’nin kırmızı çizgisi saymalı, hem de Barzani’ye anlayacağı dilden gereken cevabı verecek kararlar olmalıdır.

1959 Kerkük Katliamı’nı gerçekleştiren, 2003’ten bu yana başta Kerkük olmak üzere Türkmen bölgelerini işgal eden, Türkmenleri yok sayan KDP lideri Barzani’nin liderliğindeki Irak bölgesel Kürt Yönetimi’nin (IKBY) 25 Eylül’de yapmayı planladığı referandumu Türkmen halkı ne pahasına olursa osun hem boykot etmeli hem de uzun vadeli milli mücadelesini örgütlenerek biran önce başlatmalıdır. Türkmenler, eğer her alanda güçlü olurlarsa Kürtlerle eşit şartlarda pazarlık masasına oturabilirler.

Türkmenler, öz yurtları TÜRKMENELİ’İNDE şanlı tarihlerine ve bir parçası oldukları yüce Türk milletine yakışır bir şekilde yaşamaları gerekir. Zulmün, zilletin,  kimliksizliğin, topraksızlığın ve etnik temizlik tehlikesinin gölgesinde kişiliksizce yaşamak Türkmenlere yakışmaz.

Milletçe bugünden itibaren,25 Eylül referandum gününü beklemeden, ölüm kalım savaşına hazırlanmalıyız, aksi takdirde Barzani’nin etnik temizleme planları bizi beklemektedir.