Türkmenler’in Temsil Hakkı

Türkmenler’in Temsil Hakkı

 Mehmet Tahsin GÖKKAYA

”Irak’lılar, cinsel, ırk, ulusal, renk, din, inanç, görüş, ekonomik veya sosyal durumlar nedeniyle ayrımcılık olmadan hukuka karşı eşittir.” (14. Madde), Irak Anayasası’nın bu madesinden yola çıkarak üçüncü asil unsur olan Türkmenlerin ülkedeki hak ve hukukundan bahsetmemiz Anayasal bağlamdadır,

         20 Nisan 2003 yılında  ABD’nin Irak işgalinden bu yana Irak’ta Demokrasi sürec devam etmektedir. Bu süreç her ne kadar haklarını çiğnenmiş olsada, Türkmenler çok aktif bir şekilde katkıda bulunmaktalar.

          Güvenli Bölge denilen, kuzey ırak’ta Baas Partisi rajimine karşı mühalefet döneminde kurulmuş olan siyasi parti ve kurum kuruluşların büyük bir kısmını, Tükmenlerin yoğun olduğu bölgelere (Türkmeneli’ye) taşımışlardır.

         Demokrasi sürecin her yoluna başvuran Türkmenler hem 15 Ekim 2005 yılındaki  Anayasa Rafarandomuna katılmış hem de 2005,2010,2014 ve 2018 yıllarında yerel ve genel seçimlerinde (Kerkük hariç*) nufusu yoğun olan illerde adaylarını ister kendi listesinde ister başka listelerde koalisyon şeklinde siçimlere katılmıştır.

       Türkmenler’in ve Türkmeneli’nin önce Irak’ta yaşanan bütün siyasi süreçlerde kurulan hükümetlerden çektiği gözardı siyaseti ve terör olaylarından en ağır bir şekilde darbeler almasına rağmen, Türkmenler her zaman vatanın birliği beraberliği ve bütünlüğünü savunmuşlar ve tarih boyunca Irak Türkmenleri’nin devlet aleyhinde hiç bir eylemi olmamıştır.

      İster Bağdat’taki hükümetler ister kuzeydeki kürt partilerinin yönetimi ve Peşmerge Asayış gibi silahlı orgütlerinden hatta El-kaide, DAEŞ ve PKK terör örgülrtinden her türlü zorlukları çeken bir millet, Haydar El Abadi Başbakanlığı dönemine rast gelen DAEŞ işgaline karşı bütün gücüyle durmuş, 9000 Türkmen genci Türkmen Haşidi Şabisi içerisinde DAEŞ’in işgal ettiği en zor yerlerde operasyona katılmış ve kendi elleriyle de Türkmen bölgelerini terörist elinden geri almış, 700’ün üzerinde şehit vermiş. Çoğunluğu kadın ve çocuk olan yüzbinlerce Türkmen evinden yurdundan atılmış ve yüzlerce insanı kayıp olmuş. Terörden temizlenen köy ve kasabaları şimdiye kadar yaşam haline getirilmemiş. Bu kez büyük bir beklentiyle kullandıkları seçim oyları ”Siyasi Teröristler” tarafından çalınarak, kalan ses oranlarını gerekçe gösterilerek DAEŞ’ten sonra Adil Abdülmehd’nin kurduğu ilk hükümette de temsil edilmemktedir.

       Türkmenlere karşı oynadıkları oyunun ilk başlangıç noktası, geçen kabinede Türkmenlerin bulunmamsı, seçilen BYSK’inde temsil edilmemesine de sebep olmuştur. Bütün kanıtlara göre seçim sonuçlarında yapılan hırsızlık ve sahteliğe karışmış olan Bağımsız Yüksek Seçim Komseyiliğine bir Türkmenin seçilmemsi buna en büyük delalettir.

           25 Eylük 2017 yılında  Kuzey Irak kürt yönetiminin yapmış olduğu bağımsızlık Rafarandom sonucunda, Türkmenelrin siyasi parti, sivil kuruluşlar ve halkın ağır baskı ve tepkisiyle, yapılan oyunları bozarak, Irak’ın bölünmesine karşı çıkmalarıyla ülkenin birliği korundu.

         16 Ekim 2017 tarihinden, Türkmen bölgelrine Bağdat güçlerinin gelmesiyle geri dönmüş olan güven ve huzurdan kaynaklanarak, Türkmenlerin katıldıkları en yoğun seçimlerden biri olan, 12 Haziraz 2018 genel seçimin ilk sonuçları bilinmesiyle, büyük bir sahtenin farkına varan Millet, tepkisini göstermek için medeni ve demokrasi bir şekilde sokaklara dökülmüştür, Ramazan ayına denk gelerek 28 gün kesintisiz gece gündüz bilmeden, kadın erkek yaşlı genç ve çocuk hepsi bir arada oy pusularını korumak için sandıkların bulunduğu depo karşısında nöbet tutarak, Bağdat’taki Türkmen Milletvekilleri’nin farklı girişimleriyle ve komşu ülke Türkiye Cumhuriyeti’nin baskısıyla, devletin dört farklı kurumlarından yürütülen tahkikat sonucunda ciddi bir hilenin olduğu ortaya çıkarak oyların tekrardan elle sayılmasına karar verilerek, yinede gerçeklerin üstüne perde çekilerek sonuçların gerçek rakkamlarını gizleyerek Türkmenlerin siyasi makanizmadan uzaklaştırılmasında çıkarı olan güçlerin iradesi dahada etkin olduğu görünmektedir. Bütün bunları göz önünde bulundurarak Türkmenlerin yeni kurulan hükümette veya gelecekte kurulacak olan merkezi hükümet’le mahlli yönetimlerde temsil edilmemeleri sizce büyük güçlerin projesi değil midir ?