“7 EKİM” TÜRKMEN MİLLİ BAYRAMI 

“7 EKİM” TÜRKMEN MİLLİ BAYRAMI 

Dr. ŞEMSETTİN KÜZECİ

Irak Türkmen siyasi kuruluşlarını bir araya getirmek amacıyla 24 Nisan1995 yılında Irak’ın kuzeyinde Türkmen Şehri Erbil’de kurulan Irak Türkmen Cephesi (ITC), 4-7 Ekim 1997 tarihinde Türkmenlerin kalesi, Gökbörü diyarında Erbil’de, yapmış olduğu 1. Büyük Türkmen Kurultayı çevresinde çok önemli kararlar aldı. Bu kararalar arasında iki karar vardı ki, çok önem arz ediyordu. Birincisi Irak Türkmenlerinin resmi dili “Yeni haflarla İstanbul Türkçesi” olması ve “7 Ekim” tarihinin, Irak Türkmenlerinin “Milli Bayram” olarak Türkmen Kurultayınca kabul edildi.

7 Ekim 1997’de Irak Devletinin tarihinde ilk defa olarak hür Türkmen iradesi Erbil şehrinde tecelli etmiştir. Bu tarihte ITC’nin çağrısına cevap vererek yurtiçi ve yurtdışında bulunan tüm Türkmen kuruluşları toplanıp 1.Türkmen Kurultayını gerçekleştirilmiştir. Dünyanın her yerinden Kurultaya katılan 100 civarında delege, ITC’nin şemsiyesi altında birleşmeye ve Türkmen Şurasının kurulmasına karar verdiler. Ayrıca, Kurultaydan Irak Türklerinin arzu ve taleplerini içeren “Temel İlkeler Deklarasyonu” oy birliği ile kabul edildi. Çalışmaları 4–7 Ekim’de 1997 tarihleri arasında yapılan Kurultay, 7 Ekim gününü o günü “Milli Bayram” olarak ilan etti.

7 Ekim Türkmen Milli Bayramı, 20. asırda çile, katliam ve gözyaşıyla dolu Türkmen tarihinde bir dönüm noktasıdır. 7 Ekim günü ümitsizlik ve kararsızlığı geride bırakarak, birleşmenin ve milli iradenin inkişafı günüdür. Bugün, Türkmen varlığını dünyaca tanınması, kabul edilmesi, yurt dışında gelişen milli kuruluşlarının ITC’ye katılması ve ITC’nin Irak Türkleri adına muhatap alınması 7 Ekim gününün birer zaferidir ve kazancıdır.

ITC Başkanlığı önce Erbil daha sonra Kerkük’e taşınması, Telafer, Musul, Erbil, Altınköprü, Tazehurmatu, Dakuk, Tuzhurmatu, Diyala, Hanakin, Aziziye, Başkent Bağdat ve onlarca köy ve kasabalarda ITC bürolarının açılıp, varlık göstermiştir. ABD, Ankara, Suriye, Berlin ve Londra’da temsilciliklerinin bulunması, dünya platformunda Türkmenlerin sesini, kültürünü ve çilesini tanıtmakta büyük rol oynamıştır.  Irak’ın Aydınlı Yüzü “Türkmeneli Uydu” TV’nin kurulması, Telafer’den Aziziye’ye kadar uzanan Türkmeneli bölgelerinde Türkiye Türkçesinde eğitim veren 350 civarında Türkmen okullarının açılması, Türkmen Meclisi, Türkmen Danışma Meclisinin kurulması, onlarca sivil toplum kuruluşlarının tesis edilmesi, örgütlenmesi ve yurtdışında lobi çalışmalarına yeni başlayan Türkmen derneklerinin kolektif çalışmaları, elbette bugüne kadar yapılan Türkmen Kurultaylarının kazanımlarıdır. Buraya kadar baktığımızda kulağa hoş gelen çok güzel kazanımların olduğunu görüyoruz. Hele hele Irak Parlamentosunda Türkmenleri ITC’nin milletvekilleri ve Irak Hükumet kabinesinde Bakanlarla temsil konusunda misyon üstlenmesi başka bir duygudur bence…

Bugün siyasi durumumuza baktığımızda ne birlik beraberliğimizden bir şey kalmış, ne de kazanımlara sahip çıkılmıştır. Hükumet kabinesinde bir bakanımız bile olmadığı acı bir gerçektir. Uzun süren iç çekişmelerimiz nedeniyle hem Türkmen bakanı kontenjanımız hem de Cumhurbaşkanı Türkmen Danışmanı ve Cumhurbaşkanı yardımcısı kontenjanına kavuşamadık… Her kes ben olum benden olsun mantığıyla bu ve buna benze onlarca üst düzey etkili vazifeleri kaybettik ve diyoruz.

 Değerli Çilekeş Türkmen Vatandaşları

Bugünler 7 Ekim Milli Türkmen Bayramının aziz Türkmen halkımıza ve tüm Iraklılara hayırlı olmasını dilerken, Saddam sonrası Türkmen varlığını yok saymaya çalışan gurupların sinsi politikalarından ve uygulamalarından bir an önce kurtulmamızı temenni ederim. Saddam sonrası Irak’ta yapılan 2005, 2010, 2014, 2018 Parlamento seçimleri Türkmenlere karşı bir dizi sahta oyunlara maruz kalınmıştır. Ayrıca, 2005 Şüpheli Anayasa referandum sonucu, Türkmenlere büyük haksızlıklar yapıldığını ve yok sayma politikasını kirli yüzü olduğu şüphesizdir. Ama ne yazık ki, tüm dünya bu haksızlıklara karşı sessiz kalmaktadır.

2003’ten beri düzenli bir plan doğrultusunda K. Irak ve komşu ülkeler Türkiye, Suriye ve İran’dan Türkmen Şehri Kerkük’e yerleştirilen yüzbinlerce Kürt, 31 Aralık 2007 tarihinde yapılmasını düşünen bazı gruplarca Anayasanın 140. maddesinin uygulanması, son aşaması olan “Kerkük referandumu” yapılmayınca bölgede hem bir suskunluk hem de bir gerginlik ortaya çıkmıştır. Barzani 10 yıl sonra tekrar gündeme getirdiği 140. Madde ve Kerkük referandumu Kürtler için artık kaçınılmazdır. Hele hele Kerkük’ün başında bir diktatör ve yolsuzluklarla dosyası kabarık bir Valinin olması işlerini daha kolaylaştırdı. 28 Mart 2017’de Kerkük Valilik binası ile devlet okulları hükumet binalarının üzerinde Irak Bayrağının yanında Kürt Bayrağının asması krizin başlangıcı olmuştur. Merkezi hükumetin uyarılarına kulak asmayan Kürt vali, Kürtlerin 25 Eylül 2017 tarihinde yapılan bağımsızlık referandumuna da Kerkük halının katılmasını Kerkük vilayet meclisindeki çoğunluğu Kürtlerden olan üyelerin oylarıyla katılma kararının alınmasını sağlamıştır. Kürt gruplarının bu gelişmeler karşındaki tavırları değişmeyince gayrimeşru bağımsızlık referanduma karşı hem komşu ülkeler hem de Irak’ın merkezi hükûmetinin kararı gereği Irak federal polis güçleri Tartışmalı bölgelerde Anayasa uygulaması adı altında bir operasyon başlattı. Neticede Bağımsızlık sevdasıyla yaşayan Kürtler başta vali ve Kerkük vilayet meclisinin 26 üyesi ile Barzani ve Talabani’nin partileri 16 Ekim 2017 tarihinde 4 saatte Kerkük’ten kaçarak, kayıplara karışmışlardır…

1 Nisan 2020 tarihinde Irak’ta yapılacak olan yerel seçimler Kerkük ve Türkmenler için çok önem arz etmektedir. Çünkü 2005’ten bu yana Kerkük’ün özel durumundan dolayı Kerkük’te seçimler yapılmıyordu. 2003’ten 2017 yılları arasında Vali Kürt olarak tayin ediliyordu. Meclis üyelerinin çoğunluğu Kürtlerde olduğu için Araplar ve Türkmenlerin birleşmesi de işe yaramıyordu.

Önceki İçerikMİT Başkanı Hakan Fidan’dan kritik görüşme
Sonraki İçerikKazımi: Ürdün ile elektrik bağlantı projesi önümüzdeki Haziran ayında hizmete girecek
Dr. ŞEMSETTİN KÜZECİ Araştırmacı, eğitimci, gazeteci, şair, yazar Şemsettin Küzeci; 1965 yılında Kerkük’te doğdu. 1989 yılında Musul Üniversitesinden mezun oldu. 5 Yıl Kerkük’te lise öğretmenliği yaptı (1992-1996). Kerkük Televizyonu, Bağdat Türkmence radyosunda “gençlik ve spor” programları hazırlayıp sundu (1992-1995). Yazılarını Bağdat’ta Türkçe yayınlanan “Yurt” gazetesi, “Kardeşlik ve Birlik Sesi” dergilerinde yayınladı. 1993 yılında Irak rejimi tarafından tutuklandı. Üç ay Tikrit muhaberatında kaldıktan sonra serbest bırakıldı. 2015 yılında Musalla Lisesinde Lise öğretmeni olarak çalıştığı mesleğinde kendi isteği üzerinde Kerkük’te emekliye ayrıldı. 1996 yılında siyasi nedenlerden dolayı Irak’ı terk ederek Türkiye’ye yerleşti. 1999 yılında Irak Türkmen Cephesi Türkiye temsilciliğinde Basın Yayın ve Enformasyon Şube Müdürü olarak çalıştı (1999-2003). Kerkük Gazetesi'nin Türkiye temsilciliği ve Türkmeneli TV’de muhabir, programcılığı ve haber müdürü olarak çalıştı (2005-2009). 2008 yılında “Irak Basın Tarihi” üzerine Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV ve Sinema bölümünde “Osmanlı’dan Günümüze Irak’ta Basın Tarihi” konulu yüksek lisansını ve 2010 yılında Hollanda'da Global Lahey Üniversitesinde “Irak Televizyonları” üzerine doktorasını yaptı. 2009-2019 yılları arasında Türkmeneli Vakfı Kültür Merkezi'nde Basın ve Kültür Müdürü, 4 Şubat 2019 ile 14 Temmuz 2020 tarihleri arasında (ORSAM) Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nde Türkmen ve Medya uzmanı olarak görev yaptı. 16 Temmuz 2020 tarihinden beri Türkmeneli Vakfı Başkanlığından basın danışmanı olarak görev yapmaktadır. Sürekli basın kartı sahibi olan Küzeci, aynı zamanda Kerkük Gazetesi genel yayın yönetmeni ve Türkiye temsilcisi görevini sürdürmektedir. 2020 yılından beri Türkiye Yazarlar Birliği Ankara Şb. Yönetim kurlu üyesidir. Irak Türklerini; Türkiye, Türk dünyası ve uluslararası faaliyetlerinde gerçekleşen onlarca kongre, kurultay, konferans, bilgi şöleni ve toplantılarda temsil etti. 400’ye yakın uluslararası hizmet, takdir, teşekkür, onur belgesi, plaket ve ödül almıştır. 2006’da Irak, Azerbaycan ve Türkiye ile ilgili yapmış olduğu ilmî ve edebî çalışmalarından dolayı, Azerbaycan’da VEKTOR Uluslararası İlim Merkezi tarafından kendisine “Fahrî Doktora” Payesi verildi. 2022 yılında da Türk Dünyası Akademisi tarafından kendisine “Fahri Profesörlük” Unvanı verildi. Küzeci’nin bazı eserleri ve yazıları Arapça, Azerbaycan Türkçesi, İngilizce ve Rus, Özbek, Kazak dillerine tercüme edilmiştir. Basılmış 60 adet eserinden bazıları; Suçum Türk Olmaktır, Kerkük şairleri, Irak Basın Tarihi, Türkmeneli Edebiyatı, İçimizdeki Kerkük, Kerkük Soykırımları, Kerkük’ün Mili Şairi Mehmet İzzet Hattat, Kerkük’ün Efsane Sesi Abdülvahit Küzeci, Nevruz Çiçekleri (Türk Dünyası Kadın Şairleri), Ortadoğu’da Türk Katliamları, Sinan Sait, Türkmen Milli Takımı, Şehit Hüseyin Demirci (Tembel Abbas), Sarmaşık Duygular, Osmanlıdan Günümüze Irak’ta Türkçe Dergiler, Kerkük’ten Azerbaycan’a, Horyatlarım, Kerkük Katliamı, Telaferli Felekoğlu, Kerkük’ten Sesleniş, İçimizdeki Kerkük, Telafer Şairleri… İletişim: www.skuzeci.com skuzeci@gmail.com (+90) 533 255 26 60