Abrar Camii İmamı ne yapmak istedi?

Camilerde imam-hatiplik yapanların başlıca görevleri, camiye namaz kılmaya gelen Müslümanlara ve onların kanalıyla topluma dini konularda hizmet etmektir. Toplumun, her zaman imam-hatiplerden ciddi beklentileri olduğu süregelmektedir. Özetlersek toplumun, imam-hatiplerden beklentileri, Kuran-ı Kerim’i, Hadis-i Şerifleri anlamak ve dini bilgileri edinmektir.

Camii imam-hatiplerine, özellikle Cuma ve bayram namazı hutbelerinde, dini bilgilendirmelerin dışında toplum bireyleri arasında din kardeşliğini, dayanışmayı, yardımlaşmayı, insan sevgisini, iyi komşuluğu ve hoşgörüyü aşılamak konularında önemli görevler düşmektedir.

Hedefleri, ister camide ister cami dışında olsun, Müslümanları dini konularda bilgilendirmek, din kardeşliğini, dayanışmayı, yardımlaşmayı, sevgiyi ve hoşgörüyü pekiştirmek olmayan imam-hatiplere, imam-hatip veya din adamı demenin doğru olan bir yanı olamaz.

Kerkük Abrar Camii İmam-Hatibi Ahmet Osman Talabani, 7 Aralık 2019 Cuma namazı hutbesinde 14 Temmuz 1959 Kerkük katliamı şehitlerinden özellikle de büyük Türkmen mücadeleci şehit Ata Hayrullah’ın 35 yıl önce köprübaşında dikilen heykelinin olmaması gerektiğini ima etmiştir. Dolaylı bir ifadeyle Türkmen şehitlere ait heykellerin fitne kaynağı olduğunu demek istemektedir. Bir din adamına yakışmayan bu görüşler, 1959 Kerkük katliamı Şehitlerine, Türkmen halkına ve insanlığa yapılan en büyük haksızlık ve insafsızlıktır.

Kerkük’te fitne kaynaklarını Türkmen şehit heykellerinde aramakta olan Abrar Camii sözde imam-hatibi Ahmet Osman Talabani hutbesinde, 2003 Amerika işgalinden hemen sonra Kerkük’te başlatılan demografik yapıyı değiştirme planlarını, tapu ve nüfus dairelerini yağmalama olaylarını, devlet kurumlarında Türkmenlere karşı yapılmakta olan adaletsizliği ve ayrımcılığı, Amerika ile İsrail bayraklarını taparcasına dalgalandıranları ve Kerkük’ün kuzey girişinde dikilen silahlı PEŞMERGE heykelini neden fitne kaynağı olarak görmemektedir?

Abrar İmam’ının fitne kaynağı olarak gösterdiği şehit Ata Hayrullah ve diğer 14 Temmuz 1959 şehitleri, 60 yıl önce Türkmen şehri Kerkük’te hunharca şehit edilmişlerdir. Ata Hayrullah ve diğer 14 Temmuz 1959 şehitleri, fitne yaratma arayışında olanlara rağmen Türkmen halkının yüreğinde ve vicdanında birer kahramanlık simgesi olarak sonsuza dek yaşayacaklardır.

Abrar Camii İmamı Ahmet Osman Talabani eğer bilmiyorsa bilmelidir ki, tarihi bir Türkmen şehri olan Kerkük, tartışmalı bölgeler olarak adlandırılan Türkmen coğrafyasını ve Türkmen halkını tehdit etmekte olan bugünkü fitnenin tohumları, 1959 Kerkük katliamını uygulayanalar ile onların destekçileri tarafından 60 yıl önce planlanmıştır.

Abrar Camii İmam-Hatibi Ahmet Osman Talabani’nin 7 Aralık 2019 tarihli Cuma hutbesinde, Türkmen şehit heykellerini açıkça hedef olarak göstermiştir, dolayısıyla söyledikleri yabana atılmamalı ve iyi niyetle söylendiğine kimse inanmamalıdır. Söz konusu Cuma hutbesinin ardında bir nabız yoklama niyeti olma ihtimali vardır. Zaten rahmetli Ata Hayrullah’ın heykelinin bulunduğu caddede bir alt geçitin yapılacağı söylentisi bir süreden beri ortalıkta dolaşmaktadır.

Abrar Camii İmam-Hatibi Ahmet Osman Talabani eğer gerçek bir din adamı olduğuna, din kardeşliğine, yanlıştan dönmenin erdemliğine, iyi komşuluğun önemine, her türlü fitneye karşı olduğuna, Cuma namazı hutbesinde Türkmen şehitlere ait heykellerle ilgili söylediklerinin bir hata olduğuna ve Türkmenlere karşı herhangi bir husumetinin olmadığına inanıyorsa, yine bir Cuma namazı hutbesinde Türkmen halkından özür dilmelidir.

Fevzi TÜRKER

10.12.2019