Cem Karaca: Ben Azeri’yim

Ünlü Rock sanatçısı Cem Karaca: Ben Azeri’yim

Dr. Şemsettin Küzeci

Azerbaycan Türkleri ne dakar “Azer” kelimesini kabul etmezseler de Cem karca bir defa söyledi artık. Haber başlığında literatöre geçti… Bilerek bilmeyerek dünyasını değiştiren adamın insanın arkasında fazla şey konuşmak hoş değil…

Türkiye’nin ünlü rock sanatçısı Cem Karaca 2000 yılında çıkarmış olduğu albümünde “Kerkük’ün zindanına attılar beni” şarkısını muhteşem bir duyguyla seslendirerek, hayranlarını ve Türkmen toplumunu adeta heyecanlandırmıştı. 24 Nisan 2000 tarihinde Irak türkmen Cephesinin 5. Kuruluş Yıldönümünde Ankara Hilton Otel’de düzenlenen resepsiyona katılan Karaca o dönem Erbil’de yerel yayaın yapan Türkmeneli TV (TERT) için şunları söyledi:

 ‘‘Ben Kerkük ve Musul’u kendimden ayıramıyorum. Ben Azeri’yim, Türklerin tarihine baktığımızda Kayı Aşiretinin oğuzları Hazar denizin kuzeyinden geçerler, orada bir kısmı yerleşirler onlara Azerbaycan Türkü derler, sonra aşağı inerler Süleyman Şah önderliğinde Fırat nehrini geçerler ve Süleyman Şah attan düşer boğulur, bir kısmı orada yerleşirler, onlar da sizlersiniz (Türkmenler). Bir kısmı da Ertuğrul Gazi önderliğinde Söğüt’e giderler, onlar da Osmanlı Hanedanını oluştururlar. Dolaysıyla, tarihin 700 sene evvele kadar köklerimiz, birlikteliğimiz ve ortak faydalarımız var. Ortak faydaları inkâr ederek yok sayarak hiçbir yere varamayız. Kaldı ki Ulu önder Atatürk Sivas kongresini gerçekleştirdiğinde Kerkük ve Musul’u Misak-i Milli sınırları içerisinde kabul etmiş ve zikretmiştir. Lakin Lozan konferansında bu hayata geçirilmemiştir. Ancak bu demek değildir Türkiye’de, ben Türküm Türkiyeliyim yurdumu seviyorum diyen insanların Kerküklü kardeşleriyle, karındaşlarıyla, birlik ve beraberlik duyguları kopuktur.’’

 Bu Türküyü okuduğunuzda neler hissetiniz?

“Ben çeşitli vesilelerle Kerkük’te ve Musul’da yaşayan Türkmen kardeşlerimi Saddam’ın zulüm altında nasıl inim inim inlediklerini şahsen duydum, kulaklarıma inanamadım. Bu, 20.ci yüz yılın bitmesine çeyrek kala bana 1940’’ları hatırlatan, Hitler’in vahşetinden daha korkunç geldi. Dileğim o ki, bundan sonra beni sizden haberdar eden İstanbul’daki bir dostum var Yüksel ağa zaten onun vasıtasıyla benim kontağım gerçekleşti, muhabbet sadece Perdepilavuyla olmasın.

Ben Cem Karaca Türkiye’nin bir sanatçısı olarak oralar için ve Türkmen kardeşlerime, karındaşlarıma ve can damarlarım için ne yapabilirim onu tabiî   gözden geçirip daha ciddi çalışmalar yapabileceğimi umarım.”   Söyleyerek, Abdurrahman Kızılay ile birlikte sohbetimiz devam etti…

Bugün ITC’nin 25. Kuruluş yıldönümü anısına Türkmen davasında emeği geçen herkesi can’i gönülden kutlar, Cem Karca ve Abdurrahman Kızılay’a Allahtan rahmet edileriz. “Kerkük’ün Zindanına attılar beni” türküsünü dinleyelim.

 

Previous articleTürkiye’de Vaka Sayısı Düşüyor, İyileşen Sayısı Artırıyor!
Next articleKerkük 17 Yıl Önce İşgal Edildi
Dr. ŞEMSETTİN KÜZECİ Araştırmacı, eğitimci, gazeteci, şair, yazar Şemsettin Küzeci; 1965 yılında Kerkük’te doğdu. 1989 yılında Musul Üniversitesinden mezun oldu. 5 Yıl Kerkük’te lise öğretmenliği yaptı (1992-1996). Kerkük Televizyonu, Bağdat Türkmence radyosunda “gençlik ve spor” programları hazırlayıp sundu (1992-1995). Yazılarını Bağdat’ta Türkçe yayınlanan “Yurt” gazetesi, “Kardeşlik ve Birlik Sesi” dergilerinde yayınladı. 1993 yılında Irak rejimi tarafından tutuklandı. Üç ay Tikrit muhaberatında kaldıktan sonra serbest bırakıldı. 2015 yılında Musalla Lisesinde Lise öğretmeni olarak çalıştığı mesleğinde kendi isteği üzerinde Kerkük’te emekliye ayrıldı. 1996 yılında siyasi nedenlerden dolayı Irak’ı terk ederek Türkiye’ye yerleşti. 1999 yılında Irak Türkmen Cephesi Türkiye temsilciliğinde Basın Yayın ve Enformasyon Şube Müdürü olarak çalıştı (1999-2003). Kerkük Gazetesi'nin Türkiye temsilciliği ve Türkmeneli TV’de muhabir, programcılığı ve haber müdürü olarak çalıştı (2005-2009). 2008 yılında “Irak Basın Tarihi” üzerine Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV ve Sinema bölümünde “Osmanlı’dan Günümüze Irak’ta Basın Tarihi” konulu yüksek lisansını ve 2010 yılında Hollanda'da Global Lahey Üniversitesinde “Irak Televizyonları” üzerine doktorasını yaptı. 2009-2019 yılları arasında Türkmeneli Vakfı Kültür Merkezi'nde Basın ve Kültür Müdürü, 4 Şubat 2019 ile 14 Temmuz 2020 tarihleri arasında (ORSAM) Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nde Türkmen ve Medya uzmanı olarak görev yaptı. 16 Temmuz 2020 tarihinden beri Türkmeneli Vakfı Başkanlığından basın danışmanı olarak görev yapmaktadır. Sürekli basın kartı sahibi olan Küzeci, aynı zamanda Kerkük Gazetesi genel yayın yönetmeni ve Türkiye temsilcisi görevini sürdürmektedir. 2020 yılından beri Türkiye Yazarlar Birliği Ankara Şb. Yönetim kurlu üyesidir. Irak Türklerini; Türkiye, Türk dünyası ve uluslararası faaliyetlerinde gerçekleşen onlarca kongre, kurultay, konferans, bilgi şöleni ve toplantılarda temsil etti. 400’ye yakın uluslararası hizmet, takdir, teşekkür, onur belgesi, plaket ve ödül almıştır. 2006’da Irak, Azerbaycan ve Türkiye ile ilgili yapmış olduğu ilmî ve edebî çalışmalarından dolayı, Azerbaycan’da VEKTOR Uluslararası İlim Merkezi tarafından kendisine “Fahrî Doktora” Payesi verildi. 2022 yılında da Türk Dünyası Akademisi tarafından kendisine “Fahri Profesörlük” Unvanı verildi. Küzeci’nin bazı eserleri ve yazıları Arapça, Azerbaycan Türkçesi, İngilizce ve Rus, Özbek, Kazak dillerine tercüme edilmiştir. Basılmış 60 adet eserinden bazıları; Suçum Türk Olmaktır, Kerkük şairleri, Irak Basın Tarihi, Türkmeneli Edebiyatı, İçimizdeki Kerkük, Kerkük Soykırımları, Kerkük’ün Mili Şairi Mehmet İzzet Hattat, Kerkük’ün Efsane Sesi Abdülvahit Küzeci, Nevruz Çiçekleri (Türk Dünyası Kadın Şairleri), Ortadoğu’da Türk Katliamları, Sinan Sait, Türkmen Milli Takımı, Şehit Hüseyin Demirci (Tembel Abbas), Sarmaşık Duygular, Osmanlıdan Günümüze Irak’ta Türkçe Dergiler, Kerkük’ten Azerbaycan’a, Horyatlarım, Kerkük Katliamı, Telaferli Felekoğlu, Kerkük’ten Sesleniş, İçimizdeki Kerkük, Telafer Şairleri… İletişim: www.skuzeci.com skuzeci@gmail.com (+90) 533 255 26 60