Dakuklu Şair Talip Semin ve Türkmen Şehitlik Sembolü “Tembel Abbas’a Ağıt” Kasidesi

Dakuklu Şair Talip Semin ve Türkmen Şehitlik Sembolü
“Tembel Abbas’a Ağıt” Kasidesi
Aydın Kerkük
Türkmen Şair Talip Semin Dakuklu astsubay olarak Irak ordusunda görev yaptığı sıralarda, aynı zamanda da bir edebiyatçı olarak şiir yazmayı idman etmiş ve çok sayıda
yazdığı şiir örneklerini ara sıra Kardeşlik Dergisi’nde ve Yurt Gazetesi’nde neşretmeye devam ediyordu, ama ne yazık ki ölüm onu erken aldı götürdü. Allah rahmet eylesin mezarı nurla dolsun ve gittiği yerde utanmasın. Rahmetli Talip Semin Dakuklu vefat etmeden evvel yani 1983 yılından bu güne kadar, bizimle Kerkük’ün (Bir Adar) Semti’nde mahalle komşumuzdu ve bu komşuluk kendisinden sonra da hala devam etmektedir. Hele onun vefakar eşi ve çocukları yıllardır rahmetli için ettikleri hayratları takdire şayan olup mahallede herkesin dikkatini çekmektedir. O, 1950’li yıllarda dünyaya gelip, tam bizim nesilden sayılarak hayatını kendi milletinin sevincine ve acısına ortak olarak geçirmiştir. Rahmetli Talip Semin daha genç denecek yaşta iken tekkeye hayatını severek Tasavvuf ve Bektaşilik konusunda inancını sürdürmüş ve çoğu zamanda milli meseleleri, vatan sevgisini, hep şiirine yansıtmıştır. Buna misal olarak özel arşivimizde bulunan şiir defterinde rahmetli Hüseyin Demirci (Tembel Abbas) olayını bir kasideyle anmış ve üzerine düşen milli vefa borcunu ödemiştir. Bendeniz o şiiri görünce şairi gönlümden alkışladım, çünkü olay tam eski rejim zamanı meydana geldiği için o zaman bu olayı dile getirmek çok tehlikeli idi. Talip Semin Dakuklu Türkmen edebiyatına aşık bir insan olarak bunun yanında Ehl-i beyt sevgisinden ilham esinlenmek yolunda şiirler kaleme almıştır. Rahmetli Talip Semin daha genç yaşta iken doğduğu memleketi Dukuk’ta edebi hayatını geliştirmek yolunda ilk önce Dede Cafer Tekyesi’nin müritliğine ve bereketine nail olduktan sonra kendisine oranın büyük mürşidi Reşit Ali Dakuklu’dan Tasavvuf ve şiir dünyasını öğrenmeye başlar. Şair Reşit Ali Dakuklu’nun şair oğlu Nevres beyin anlattğına göre Talip Semin uzun zaman babası Reşit beyin yanında bulunur ve konuşmalarını dinlerdi. Rahmetli Talip Semin’in ansızın hastalanarak vefat etmesi yalnız Dakuk ehalisini değil Kerkük’te de tüm dost ve yakınları onun için yandı üzüldü. Çünkü o hayatı boyu hiç kimsenin gönlünü kırmadı. O daima güler yüzlü sohbeti güzel ve edebiyatı can-u gönülden seven birisi olarak hem de kendi milli şuurunu şiirine yansıtırdı. Talip Semin vefat ettiğinde ikisi erkek, ikisi kız çocuk olmak üzere 4 çocuk babasıdır ve hepsini yetim bırakıp giderken gözü çocuklarında kaldı, çünkü onlar daha çocuk yaşlarında idiler. Talip Semin’in vefatından sonra onu seven değerli edebiyatçı arkadaşları ağıtlar yazdılar ve üzüntülerini belirtiler, nitekim onun yakı n dostlarından sayılan ve o zaman okul müdürü hem de Dede Cafer Tekyesi’nin idare sorumlusu hizmetinde bulunan Kasım Reşit bey Dakuk’ta bulunan İmam Muhammed Bakır Aleyhhiselam Mezarlığı’nda ve rahmetlinin kırkıncı günü münasebetinde yazmış olduğu mersiye niteliğindeki yazısını çok heyecanlı bir şekilde okumasıyla kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırıldı ve bir müddet sonra vefat etti. Üstad Kasım yazısında şunları söylemiştir:
(Ey şahin bakışlı, bülbül avaz lı kardeşim Talip işte sen gittin ve biz seni asla unutmayacağız. Ne yazık ki sen bu dünyada muradına ermeden gittin ve isteklerin gerçekleşmedi. Kardeşim Talip biz arkadaşların olarak seni ne kadar sevdik ve işte bugün seninle tekrar vedalaşmaya geldik, ciğer dağlamaya geldik, gönlümüz ateşini söndürmeye geldik ve biz seni asla unutmayacağız.
Kardeşim Talip hakkını helal et, boynun azad olsun, seni çok seviyoruz ve asla unutmayacağız. Kardeşim Talip ne yapalım çünkü Allah’ın yazısıdır bozulmaz aldanma gönül bu dünyaya, gelen gider baki kalmaz hiç kimseye).
Rahmetli Talip Semin Dakuklu’nun vefatından sonra onun ömür arkadaşları ona karşı vefa borcunu ödemek gayesiyle ağıtlar düzdüler ve onu şöyle anlattılar.
Bu arada şu yazıyı hazırladığımız sürede bize geniş bilgi vermekte kusur etmeyen kardeşim şair Nevres Reşit Ali Dakuklu yazdığı ağıtında şöyle yazmaktadır:
Ağıt
Rahmetli Talip Semin Dakuklu’nun Ardından
Ayrılığın Talip çetindir çetin
Muhabbet meclisin dağıttın gittin
Rızay’ı Ziyay’ı, kime terk ettin
Emekler göğsünde hasretle kaldı
Sen gittin dostların mihnetle kaldı
Ne amaçlar düzdün saf yüreğine
Doktorlar bulmadı çare derdine
Ne Galip’in eli değdi eline
He gözlerin kaldı yollarda Talip
Belki döner bir gün o yiten Galip
Yazdığın şiirler dillerde destan
Kurru sahraları eyler gülistan
Ne uyar ellere bir kalem tutağ
Sen gibi şairi nasıl unudağ
Dakuklu bu dünya çarhta dolanı
Nerde Talip şair, muhtarımız hani
Tanrı’ya sen teslim edendev canı
Erenler ustadı kahrından düştü
Hakkın rahmetine senle kavuştu
Talip Semin Dakuklu’nun vefatı dolayısıyla zamanının genç şair akadaşları da üzüntülerini belitmek amacıyla onlarda şiirler yazdılar ve hoyratlar düzdüler, bu şairlerden Ahmet Otrakçıoğlu’nu sayabiliriz, Ahmet Otrakçıoğlu rahmetli Talip hakkında yazdığı kısa ağıtta şöyle yazmaktadır:
Burada şunu ifade etmeliyim ki Ahmet Otrakçıoğlu da daha ömrünün orta yaşlarında iken tutulduğu hastalık neticesi vefat etmiştir.
Pençeleştim bir dert ile
Asta asta ezdi beni
Ömrümden ben kam almadan
Yerde çürüttü beni
Fuzuli diksin kefenim
Muhtar açsın ağuşunu
Bir Talib-i bikes geldi
İlahi kıl sen afvunu
Son olarak bu yazımıza başlık teşkil eden Talip Semin’in Hüseyin Demirci “Tembel Abbas’a Ağıt” adlı kasidesini
buraya alıyoruz ve bu yazıyı hazırlaken bize geniş bilgi yardımında bulunan kardeşim Nevres Dakuklu beylere sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
“Tembel Abbas’a Ağıt”
Beni büyüttü atam bahçede ilk bar idim
Onun hep serveti idim onun hep varı idim
Sevimli sanatımızın izin dutup yeridim
Tatlı zarif sözümle halka hizmet ederdim
Battı sözüm ok gibi bir bölük alçaklara
Milli kabiliyyetim ağır geldi çoklara
Kaptılar yoldan beni bağladılar gözümü
Tabancayla kırpaçla dağladılar yüzümü
Dik durup yalvarmadım cellat beni vuranda
Dayanmadım tazibe can verdim ellerinde
İftira ettiler hep vurdular koç başımı
Bir yan çöle attılar yorgun sıcak na’şımı
Gelmiş idi ecelim kıydı bana kaderim
Dağıldı memlekte acı ölüm haberim
Ne yapmıştım bilmirem billah suçlu değildim
Muradıma ermeden eyvah na kam biçildim
Kayb olduysa bedenim hanım anam karşnda
Canlı resmim görünür gözlerinin yaşında
Ben gittim kardeşlerim oldum bu yurt kurbanı
Vefalı bacılarım kaldıkça yadlar beni
Dinsiz vicdanzıslara bu dünyada vay olsun
Ya Rab beni öldüren alemde rusvay olsun
Kanlı katilim sanar çıkmaz sesim ölmüşem
Kara toprak altında uzanıp gömülmüşem
Ben hak meşalesiyem haşr olunca sönmezem
Yiğitler meydanında şehit düşen bir erem
Hasretle Talip Semin yazdı bu maceranı
Yada salın ölünce bu dürlü can vereni