Dünya Ehlibeyt Vakfı Ankara’da İftar verdi

S.Küzeci/  Kutsal muharrem ayı dolayısıyla Dünya Ehlibeyt Vakfı Ankara’da bir iftar verdi. İftar Ankara Grand Otelde verildi. Kur’an-ı Kerim, İlahilerle, methiyelerle ve semazanların sunmlarıyla başlayan iftar programına Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Türkiye Süryani Katolik Patrik Onursal Vekili Korepiskopos Yusuf Sağ, Balkanlar Bektaşi Merkezi Genel Sekreteri Hüseyin Başar, T.C. eski Bakanlardan Yaşar Okuyan ve Abdüllatif Şener, İran Büyükelçisi, Irak Büyükelçiliği Müsteşarı Casim Al-Attar ve çok sayıda gazeteci ve davetliler katıldı. Kerkük Kültür Derneği davetliler arasında idi.

Açılış konuşmasını Dünya Ehlibeyt Vakfı Genel Başkanı Fermani Altun yaptı. Misafirler teşekkür ettikten sonra Muharrem ayının ve Kerbela faciasının önemini ve değerini anlattı. Kerbela’nın önemine dikkati çeken Altun, Anadolu İslam’ına daha çok kenetlenme çağrısı yaptı.

Türkiye Büyük Millet Meclis Başkanı Mustafa Şentop, yaptığı konuşmada “muharrem ayında İslam tarihinin başlangıcından itibaren birçok önemli hadisenin cereyan ettiğini, “Bizlerin yapması gereken, Kerbela’da kıyama kalkmaktan korkmayan Hz. Hüseyin’in yolunu izlemek, zulme karşı adaleti, düşüklüğe karşı asaleti tercih etmektir.” Söyledi. Muharrem ayını ve aşure gününü İslam alemi ve Müslümanlar için anlamlı hale getiren hadisenin, Hz. Hüseyin’in 10 Muharrem 61’de Kerbela’da şehit edilmesi olduğunu, Hz. Hüseyin’in acısının hala zihinlerde ve gönüllerde diri olduğunu ifade etti. Ayrıca Mustafa Şentop, Hz. Hüseyin’in şehit edilmesinin, yürekleri titreten bir acı olduğu kadar, bugüne ve yarına dair ibretlik dersler verdiğini vurguladı. Bugün yeryüzünün açlığın, susuzluğun, yoksulluğun, adaletsizliğin, zulmün ve iktidar uğruna her türlü hilenin yurdu haline getirilmek istendiğini aktaran Şentop, şunları kaydetti: “Bugün insanlık, büyük bir buhranın ve kuşatmanın mağduru ve esiridir. Hal böyleyken, kutlu mesaja ve yüce kelama muhatap olan bizlerin yapması gereken, Kerbela’da kıyama kalkmaktan korkmayan Hz. Hüseyin’in yolunu izlemek, zulme karşı adaleti, düşüklüğe karşı asaleti tercih etmektir. Bugün burada, yüreğimiz yanarak İslam’ın yüce şehidi Hz. Hüseyin’in asil şehadetini anıyoruz. Fakat yapmamız gereken, o asalete, o şehadete, o haktan yana olma haline kendimizi benzetmeye çalışmak, ona öykünmektir. İçte ve dışta oynanan kirli oyunlarla ülkemiz insanını sürekli ayrıştıran gerek etnik gerekse de mezhebe dayalı ya da ideolojik farklılıkları bir ayrılık olarak kullanmak suretiyle birlik ve beraberliğimizi bozmaya, bizi türlü türlü tanımlarla ayırmaya çalışan kirli odak ve güçlerin oyununu bozmak için ehlibeyt sevgisini referans almak zorundayız.”

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ise muharrem ayının bütün Müslümanlar için önemli bir zaman dilimi olduğunu dile getirdi. Muharrem ayının 10. günü olan aşurenin insanlık ve iman tarihi için pek çok önemli hadisenin gerçekleştiği bir zaman dilimini ifade ettiğini belirten Erbaş, bugünün bununla birlikte Hz. Hüseyin’in bugünde şehit edilmesi nedeniyle Müslümanların ortak hafızasında bu üzüntü verici olayla hatırlanır olduğunun altını çizdi.  Ve “Hz. Hüseyin, bütün müminlerin gönlünde taht kurarken ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenler tarih karşısında ve vicdanlarda hep mahkûm edilmişlerdir. Bugün Kerbela’nın acısını kalbinin derinliklerinde yaşayan Müslümanlara düşen en hayati ve tarihi görev, Kerbela’yı doğru okumak, doğru anlamak ve ondan dersler çıkarmaktır. Asla tarihin acılarından yeni acılar üretmek, hüzünleri yeni hazanlara dönüştürmek değildir. Kerbela’nın bize en büyük mesajı birlik, beraberlik vahdet ve kardeşliktir. Eğer bu mesajı hayata dönüştürmezsek İslam coğrafyasında hüznün ve matemin en acılı hikayeleri yaşanmaya devam edecektir.” Dedi.

Türkiye Süryani Katolik Patrik Onursal Vekili Korepiskopos Yusuf Sağ da orucun önemli olduğunu, ancak yalnızca yiyip yememe muhasebesi olmadığını ve bazı eleştirisel konulara değindi. İnsanın rengi, ırkı, dini ve milliyeti ne olursa hiçbir zaman ayırmamak gerektiğini vurgulayan Sağ, Allah’ın insana verdiği tek yetkinin, insanı sevmek olduğunu söyledi. Türk Bayrağı altı yaşadıklarının onur olduğunu ifade etti.