“Erdoğan’ın Bakü’deki Zafer Törenine katılması, düşmana ve yandaşlarına ciddi bir mesaj olacak”

Komite Başkanı: “Erdoğan’ın Bakü’deki Zafer Törenine katılması, düşmana ve yandaşlarına ciddi bir mesaj olacak”

“44 günlük Vatan Savaşı sırasında kardeş Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği manevi ve siyasi destek paha biçilmezdir. Dünyadaki iki ülke arasındaki bu dostluk ve kardeşlik ilişkileri arasında bir benzerlik yok… Böylesine özgür bir birlik, devlet çıkarlarının ortak korunması, en zor anlarda böylesine büyük risklere rağmen güçlü irade, uluslararası ilişkiler sisteminde yeni bir örnek.’’
Yaptığı açıklamada Azerbaycan Parlamentosu Doğal Kaynaklar, Enerji ve Ekoloji Komisyonu Başkanı Sadık Kurbanov, 10 Aralık’taki Zafer Yürüyüşü ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla ilgili yorumlarda bulundu.
Komite başkanı, kardeş Türkiye’nin 44 günlük Vatan Savaşı’nda Azerbaycan’ın zaferinde büyük payı olduğunu söyledi. “Bütün dünya kardeş ülkenin konumunu, gücünü, siyasi ve manevi desteğini gördü. Azerbaycan halkı ve ordusu her zaman bu manevi gücü eli arkalarında hissetmiş, bu da bize zafere daha da ilham vermiştir. Bu bakımdan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Zafer Törenine katılımını takdir ediyorum. Bu bir kez daha halklarımıza, Türk dünyasına, uluslararası topluma, düşmana ve onun destekçilerine ciddi bir mesaj olacaktır.”
Sadig Gurbanov aynı zamanda ilginç bir öneride bulundu: “Azerbaycan, 27 yıldır Dağlık Karabağ sorununun çözümünde etkin bir şekilde hareket edemeyen BM ve AGİT’i ağır sorumluluktan kurtararak düşmana karşı büyük bir zafer kazandı. Bu nedenle, BM Güvenlik Konseyi üyelerinden birisinin temsilci olarak 10 Aralık’taki Zafer Töreninde konuşması ve Azerbaycan’a teşekkür etmesi iyi olur. Ya da bir teşekkür notu gönderebilirler. Çünkü Azerbaycan ordusu bölgede adaleti, uluslararası hukukun üstünlüğünü ve 27 yıldır uygulanmayan BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanmasını sağlamıştır.’’
Komite başkanı ayrıca Azerbaycan’daki bazı Türk karşıtı görüşler hakkında yorum yaptı. Milletvekiline göre yakın tarihe bakarsak, ülkedeki “beşinci kol” un fırsat ortaya çıktığında canlanmaya ve daha aktif hale gelmeye çalıştığını görebiliriz: “Bence, mevcut süreçlerden yanlış sonuçlar çıkararak kamuoyunu manipüle etme girişimleri de boşuna. Azerbaycan halkı onların kim olduklarını çok iyi biliyor ve 44 gün süren savaş sırasında birçok konu netleşti. Ülkemizin milli menfaatleri korunuyor, dünyadaki saygınlığı artıyor, yurt içinde milli birlik ve dayanışma güçleniyor. Bu politikaya uymayan kaygılı “beşinci kol yazarları” toplumumuzdan hakettikleri tutumu görüyor ve görmeye de devam edecektir.”