Irak Başbakanı: Arap ülkeleriyle ilişkilerimiz zirve noktasında

Irak’ın kardeş Arap ülkeleriyle ilişkilerinin karşılıklı Irak devletinin egemenliğine saygı gösterilmesi ile en zirve noktasına ulaştığını belirten Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Irak’ın bugün oynadığı rolün bölgede öncü hale geldiğine dikkat çekti. Irak’ın özel sektörün de katılımıyla endüstriyel kimliğe sahip olması gerektiğini vurgulayan Sudani, petrol şirketlerini imzaladıkları sözleşmelerin uygulanmasını hızlandırmaya çağırdı.

Bazı petrol şirketlerinin temsilcileriyle görüşen Sudani, aynı zamanda Bağdat’ta düzenlenen maden, petrokimya, gübre ve çimento alanında yatırım konferansının açılışında konuşma yaptı. İlk görüşmede önde gelen petrol şirketlerinin temsilcileriyle Irak ve bu şirketler arasında çeşitli alanlarda ortaklık geliştirmenin yollarını ele aldı. Başbakanlık Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamaya göre, görüşmede petrol yatırım sektöründeki genel ilerleme, Irak ile bu alandaki büyük uluslararası şirketler arasındaki ortaklığın gelişimi gözden geçirildi. Açıklamada, “Başbakan, ikili anlaşmaların uygulanması, şirketlerin çalışmalarının önündeki en önemli engeller ve Petrol Bakanlığına karşı yükümlülüklerini hızlı bir şekilde yerine getirilmesi yönünde bilgilendirildi. Sudani, yetkili makamlara giriş vizelerinin verilmesi, gümrük işlemlerinin hızlandırılması ve vergi muhasebesi açısından faaliyet gösteren şirket personelinin çalışma gereksinimlerinin kolaylaştırılması talimatını verdi. Ayrıca Irak’ın çevresini korumak için Irak ile imzalanan anlaşmalara uygun olarak şirketlerin çevresel belirleyicileri dikkate alması gerektiğini vurguladı” ifadelerine başvurdu.

Sudani, hükümetinin bu zenginlikten bir an önce yararlanmak ve bu hayati ürün konusunda kendi kendine yeterlilik sağlamak için gaz yatırımını öncelikleri arasına aldığını doğruladı. Beşinci lisans turunu imzalayan petrol şirketlerini sözleşmelerinin uygulanmasını hızlandırmaya, ilerleme hakkında kendisini bilgilendirmeye çağıran Sudani, “Ekonomik ortaklarını desteklemeye hazır olan Irak, Petrol Bakanlığı ile işbirliği içerisinde sorunları ve engelleri aşmaya yönelik gözlemleri olumlu karşıladığı gibi, kalkınma önerilerini de memnuniyetle karşılamaktadır” ifadelerine başvurdu.

Yatırım konferansında ise özel sektörden Irak’ın endüstriyel kimliğini tanımlama ve endüstriyel alana girip çalışma talebinde bulunan Sudani, şöyle ekledi:

“Maden yatırımı hususundaki bu önemli konferans ilk kez Irak’ta düzenleniyor. Irak’ın sahip olduğu madenlerle bu sektörü geliştirmeye çalışmalıyız. Sanayi sektöründe yatırım için sunulan fırsatlar var. Bunlar ülke çıkarları doğrultusunda uygulanmalı. Yatırım yasası ve yapılan değişiklikler bölge ülkeleri arasında en iyisidir. Yatırımcılara iş gücü yükü bindirilmiyor. İşçi dağılımında kamu ve özel sektör arasında denge sağlanması için çalışmalar yapılacaktır. Özel sektöre güvence ve kolaylık sağlamak, hükümetin işsizliği çözmesi için bir önceliktir.”

Irak’ın kardeş Arap ülkeleriyle ilişkilerinin karşılıklı saygı ve Irak devletinin egemenliğine ihtiram gösterilmesi ile en iyi durumuna ulaştığını ilan eden Sudani, “Irak, Arap ülkelerinde üretilenler ile karşılaştırılabilir bir ulusal sanayi üretme yeteneğine sahiptir” vurgusunda bulundu. Ulusal üretimi destekleme ve Irak’ı yabancı mallar için bir tüketici pazarı haline getirmeme yönündeki kararlılığını teyit eden Sudani, “Hükümetimiz, işçi dağılımı açısından kamu ve özel sektör arasında bir denge sağlamak için çalışacak. Irak’ın tüketici pazarı olarak kalmasına seyirci kalmayacağız, yerli üretim sağlayacağız” ifadelerine başvurdu.

Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesi ardından son 20 yıl içerisinde Irak, 2003 yılı öncesi olduğu gibi sosyalist (kamu) sektörü benimseyen bir ülke olmakla, 2003 sonrası piyasa ekonomisine ve kapitalist sisteme geçmek arasında bir karar veremedi. Irak, önceki rejimin tüm politikalarını, siyasi ve ekonomik ideolojisini reddetmesine rağmen, tek ana kaynağa, petrole bağımlı bir rantçı devlet olarak kaldı. 2003 öncesi Irak devleti çalışanları sayısı 1 milyonu geçmezken, 2003’ten sonra partizan rekabet ve petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle sayıları ikiye katlandı. Devlet çalışanı ve emekli sayısı 6 milyonu aştı. Bu bağlamda Sudani, milli gelir kaynaklarını çeşitlendirerek petrole olan bağımlılığı azaltmak için hükümeti düzene sokmaya, özel sektör ve uluslararası şirketlerin yatırım alanına girişini teşvik etmeye çalışıyor.