Irak Türkleri Türk Halkları Kongresinde Temsil Edildi

Kerkük Özel/ Birincisi 2010 yılında Moldova Cumhuriyeti Gagauz Yeri Özerk Bölgesinde düzenlenen “ Türk Halkları Kongresi” nin ikincisi 26-29 Ağustos 2016 tarihlerinde Gagauz Yeri’nin Kıpçak köyünde TİKA’nın desteğiyle gerçekleşti. Kongreye Türk Cumhuriyetleri, Türk Özerk Bölgeleri ve Türk Akraba Topluluklarını temsilen 32 bölge temsilcisi katıldı. Türkiye’den Moldova TİKA temsilcisi, AK İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık Gagauz Yeri Başbakanlık Sözcüsü, Kıpçak Belediye Başkanı Oleg Garizan ve Dünya Türk Gençleri Birliği Başkanı Ekrem Abdullah ve çok sayıda Türk Dünyası Sivil Toplum Kuruluş temsilcileri kongreye katıldılar.

GAGAUZYERİ 26-29 AĞUSTOS 2016 VE KİŞİNOV 29-31 AĞG. 2016 (367) GAGAUZYERİ 26-29 AĞUSTOS 2016 VE KİŞİNOV 29-31 AĞG. 2016 (370)

Kongrenin olağanüstü düzenlenmesi 3 ana gündemi kapsadı. İlki Türkiye’de gerçekleşen 15 Temmuz Darbe Girişimi, Türkiye- Rusya İlişkileri ve Türk Dünyası’nın geleceği konuları üzerinde her ülke temsilcisi konuşmalar yaptı. Irak Türkmenleri, IŞİD sonrası Irak ve Suriye bağlamında Türkiye ve Dünyadaki gelişmeler hakkında Irak Türkmenlerini temsilen Türk Halkları Kongresi Kurucu üyesi Irak Türkmenleri Temsilcisi Dr. Şemsettin Küzeci kongreye kısa bir konuşma yaptı. Küzeci konuşmasında;

GAGAUZYERİ 26-29 AĞUSTOS 2016 VE KİŞİNOV 29-31 AĞG. 2016 (395)qqq

“Türkmenler Irak’ta bugüne kadar belli bir politika ve strateji üzerinde anlaşamadılar. Bir silahlı güce sahip olmamakla birlikte Irak Türkmen Cephesi (ITC)dışında bir kurum varlık gösteremediler. Her ne kadar ITC ile ilgili temsil tartışması olsa da netice de Şii ve Sünni Türkmen de ITC’nin çatısı altında zaman zaman birleştiler. Ancak Irak’ta İran faktörü sahada baş göstermediği zaman Türkmen Şiiler İran’ın yanında yer almaya devam ettiler. Bugün Kerkük konusunda hem fikir olan Türkmen siyasetçileri aslında ikiye ayrılmışlardır, İran yanlısı ve Türkiye yanlısı.. İran yanlıları Kerkük’ün bağımsız olarak kalması ancak Merkezi hükümete bağlı dolayısıyla da İran güdümlü bir Bağımsız özel statüye sahip olan bir Kerkük istiyorlar. Sünni Türkmenler ise bazıları Türkiye’nin politikası doğrultusunda Kürtlerle işbirliği yapılarak Federe Kürt bölgesine bağlanmasını benimsemektedirler. Bazı siyasiler de Kerkük’ün Ne Kürtlere ne Merkezi Hükümete bağlı, tek başına özel bir Bölge kalmasını istiyorlar. Ama bu formül üzerinde her hangi bir plan veya proje ciddi bir şekilde ortaya çıkmamıştır. Çıkmışsa da içi boş tartışmalara yol açacak kadar sorunlu ve ikna edici değildir” dedi. Bu kadar tartışmalar içerisinde Kerkük’ün idaresi fiili olarak bugüne kadar Kürtlerin elinde olduğu bir gerçek olsa da Talabani’nin %32 eşit paylaşım projesi tüm taraflarca kabul edilmiştir. Ancak Kürtlerin 140. Madde üzerinde ısrar etmeleri her iki proje rafa kaldırılmıştır. Şeklinde sözlerine ekledi.