IRAK TÜRKMEN ŞİİRİ ÖLMÜŞ MÜ?

IRAK TÜRKMEN ŞİİRİ ÖLMÜŞ MÜ?

Dr. Rawyar JABBARİ

 Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkmış ve o dönemden beri sürekli değişmekte olan bugünkü Federal Irak Cumhuriyeti, kuzeyinde Türkiye, doğusunda İran, batısında Suriye ve Ürdün, güneyinde ise Suudi Arabistan ve Kuveyt ülkeleriyle komşudur. Tarih boyunca Mezopotamya veya Irak topraklarında; halifelik, eyalet, beylik, emirlik, imparatorluk ve hatta değişik küresel güçlerin egemenliği gibi yönetimler söz konusu olmuştur. Bölgede hâkimiyetini sürdüren yönetimler arasında Sasaniler, Müslüman Araplar, Emevî ve Abbasî Hilafetleri, Arap, Kürt ve Türkmen eyalet veya beylikleri, Safevî İmparatorluğu ve son olarak diğerlerine göre daha uzun ömürlü olarak Osmanlı İmparatorluğu olmuştur. Bu bölgenin mozaik görüntüsü oluşturan topraklarında diğer unsurlar gibi yaşayan Türkmen/ Türk unsurunun, ortak görünen tahminlere göre, varlıklarını H. 54/ M. 674 yılına kadar uzandığı bilinmektedir.

Günümüzde Çağdaş Irak Türkmen Edebiyatı adıyla literatüre geçen Irak Türkmen Edebiyatı; Türk Dünyası’nın oluşturduğu teferruatlı Türk Edebiyatı’nın küçük kollarından biridir. Takip edilebilen dönemlerden bugüne; Irak’ta yaşayan Türkmenler, kendilerine mahsus birçok şive ve ağızla zengin bir edebiyat meydana getirmişlerdir. Osmanlı İmparatorluğu’nun Kasım 1918 tarihinde Irak topraklarından tamamen çekilmesiyle Irak Türkmenlerinin bir kültür merkezi olan payitaht İstanbul ile birçok güçlü bağları kesilmiştir. Osmanlı ile kurulan güçlü bağlardan sonra kendi başlarına kalan Irak Türkmenleri, Türkmen lehçesiyle konuşmaya, yazmaya ve bu dille çeşitli yayın faaliyetlerini (dönemsel olarak farklılık gösterse de) sürdürmeye devam etmişlerdir (Zülfikar, 2006: 13). Çağdaş Irak Türkmen Edebiyatı’nda; eski edebî ürünlerin hemen hemen tamamı bulunmaktadır. Irak Türkmen Edebiyatı’nın bu ürünleri daha çok Irak Türkmen ahalisinin yaşadığı güçlük, zulüm ve haksızlıkları, hayat tarzını, gelenek ve göreneklerini, toplumsal acılarını ya da sevinçlerini konu almaktadır. Irak Türkmen Edebiyatı’nda görülen edebî türler öncelikle nazım ve nesir olmak üzere iki ana başlık altında toparlanabilir:

Nazım (şiir), insanoğlunun en eski sanatsal uğraşlarından biridir. Doğuşu ve gelişimi, tarihsel süreçte geçirdiği evrelerin tamamı ona daima yeni ve farklı özellikler kazandırmış; her dönem edebiyatın en başat türü olmayı başarmıştır. Irak Türkmen Edebiyatı’nda da nazım en önemli edebî tür olarak karşımıza çıkmaktadır. 14. yüzyılda Bağdatlı Seyyit İmadettin Nesimî, Kadı Burhanettin gibi divan şairleriyle bu coğrafya nazım konusunda dikkatleri üzerine çekmiştir. Klasik dönemde edebî dil niteliği kazanmaya başlayan Türkmence veya Oğuz Türkçesi ile çeşitli konularda ürünler sunulmaya başlamıştır. 14-15. yüzyıllarda kuruluşunu tamamlayan klasik Türk şiiri, 16. yüzyılda Mezopotamya veya Irak bölgesinde Fuzûlî ile zirveye çıkmıştır.

Çağdaş Irak Türkmen Edebiyat Devri’nin edipleri bir yandan eski geleneğe bağlı eser verirken, diğer bir yandan da Türkiye’deki yeni edebî türleri takip etmeyi sürdürmüşlerdir. Bölgede yaşayan edebiyatçılar bu anlamda iki gruba ayrılmıştır (Akar, Deniz ve Bilecik, 1994: 190). Birincisi; eski geleneği sürdürenler. Bunlar da kendi içerisinde ikiye ayrılır. Divan edebiyatına bağlı olan ve Fuzûli’nin izinde giden şairler ve halk edebiyatına bağlı olup hoyrat yazan şairler. İkincisi ise Anadolu’daki yeni edebî cereyanları izleyen, bilhassa geleneksel şiirde yenilik yaratan, hece veya serbest vezinler yoluyla hareket edenlerdir (Zülfikar, 1996: 731).

1. Nazımda Eski Geleneği Sürdüren Şairler:

1.1. Divan Edebiyatı’na Bağlı Kalarak Yazan Şairler:
  1. yüzyıla gelindiğinde güçlü bir şair kuşağının yetiştiği görülmektedir. Irak’ta yaşayan Irak Türkmen ediplerinin edebî görüşleri, eski geleneğe bağlı eser vermeye devam etmeleri noktasında önemlidir. Divan Edebiyatı’na bağlı kalarak Fuzûlî’nin izinden giden şairlerin başında. Şeyh Fâiz Talebânî, hicivci Şeyh Rıza Talebânî, Mehmet Emin Feyzî, Seyit Örfî, Reşit Akif Hürmüzlü, Rauf Görkem, Hacı Abdullah Safi, Rauf Efendi, Hicrî Dede, Mehmet Sadık, Osman Mazlum, Ali Marufoğlu, Bahattin Akasya (Salihî) gibi şairler gelmektedir (Sağlam ve Küzeci, 2015: 20). Bu şairler, divan şiirinin (gazel, murabba kaside, terkib-î bent, terc-î bent vb.) biçim unsurlarına bağlı kalmışlardır. Bu dönemde divan şiiri ve aruz vezni etkili şekilde sürdürülmüştür. Dönemin siyasî şartlarına göre şiir konuları çoğunlukla bireyseldir; keder, acı, aşk, ölüm, hasret, ayrılık, tabiat, hüzün vb. temalar işlenmiştir (TDEK, 1992: 598). 19. yüzyıldaki Irak Türkmen Edebiyatı’nın en belirgin özelliklerinden birisi de Türkmen olmayan birçok şair ve yazarın Türkmen Türkçesi ile eserler yazmış olmasıdır.
1.2. Halk Edebiyatı’na Bağlı Kalarak Yazan Şairler:

Söz konusu şiir olduğunda Irak Türkmenleri için ana damar koryat (hoyrat)’tır. Çünkü her zaman koryat Irak Türkmen toplumunun özgün yapısını yansıtma görevini üstlenmektedir (Terzibaşı, 1975: 17). Irak’ta koryat, Türkiye’de mâni, Azerbaycan’da bayat olarak adlandırılan bu tür anonimlikten şahsiliğe geçmiştir (Köprülü, 1993: 15). Diğer Türk topluluklarında anonim özelliğini koruyan horyat, Irak’ta şairler tarafından kullanılan bir nazım türüne dönüşmüştür. Hoyrat, horyat, koyrat, koryat vs. sözcüklerle adlandırılan bu tür Irak Türkmenlerine özel kabul edilmiştir. Cinaslı ve cinassız olarak iki bölüme ayrılan koryat, üçüncü mısraı hariç birinci, ikinci ve dördüncü mısraların kafiye birliğini korumaktadır (Bayat, 1984: 263). Irak Türkmen koryatında: Muhalif, Beşiri, Kerkük, Ümergele, Yetimi, Muçıla gibi yirmiden fazla usul denilen makam veya musiki çeşidi vardır (Terzibaşı, 1975: 17). Çoğu okuma yazma bilmeyen, yerli şiveyi kullanan, dış dünyaya kapalı olan koryatçılar şehir, ilçe, nahiye, kasaba, köy ve çeşitli kırsal yerleşim merkezlerini ziyaret ederek dünü bugüne taşımaktadırlar.

Irak Türkmenlerinin duygu ve düşünce dünyalarını yansıtan; bu edebî ürünler giderek halkın çeşitli yöresel ağız ve şive özelliklerini alarak Türkiye Türkçesi’nden uzaklaşmıştır (Kıbrıs, 2004: 361). Irak Türkmenlerinin yaşamına gelenek ve göreneklerine kısacası dünya görüşüne de ışık tutan mâni dörtlükleri tükenmez ve bitmez bir literatür olarak nesilden nesile geçen büyük bir defnedir (TDTEA, 1997: 158). Zengin sözlü edebiyatta yer alan koryat doğal olarak, Çağdaş Irak Türkmen şiirinin en temel kaynaklarından biridir. Geçmiş asırlarda olduğu gibi bugün de Irak Türkmen Edebiyatı’nda koryat söyleyen şairler vardır. Mustafa Gökkaya, Hasan Görem, Abdulvahit Küzeci, Mehmet İzzet Hattat, Hüsam Hasret, Remziye Habib Meyas, Ekrem Tuzlu, Felekoğlu, Esat Erbilli, Cumhur Kerküklü, Burhan Yaralı gibi isimler bunların önde gelenleridir. Söylenen koryatlar da kuşaktan kuşağa aktarılmış, halkın arasında bunlar yaşamaya devam etmiştir.

2. Şiirde Yeni Arayışlar:

  1. yüzyılın başından Birinci Harb-î Umumisi’ne kadar Osmanlı Edebiyatı içinde yer alan Irak Türkmen Edebiyatı, Kasım 1918 tarihinde toprakların ayrılması ve Irak’ta yeni bir devletin kurulmasıyla Çağdaş Irak Türkmen Edebiyat Devri’ne giriş yapmıştır. 20. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Irak Türkmen edebiyatçıları; Anadolu’da ortaya çıkan yeni edebî türleri de takip etmişlerdir (Akar, Deniz ve Bilecik, 1994: 190).

Irak Kraliyeti’nden sonra Temmuz 1958 tarihinde kurulan Irak Cumhuriyeti döneminde Irak Türkmen şairleri; Türkiye’deki şiir anlayışlarını ve topluluklarını takip edebilmiş, yeni fikir cereyanlarına göre konu seçmişlerdir. Geleneksel şiirde yenilik yaratan şairler gerek hece gerekse serbest ölçüyle şiirler yazmışlardır (Zülfikar, 1996: 731). Bu dönemde şiirlerini kitap hâlinde yayımlayan ve öne çıkan bazı şairler şunlardır. Abdullatif Benderoğlu, Salah Nevres, Hamza Hamamcıoğlu, Kahtân Hürmüzlü, Kara Vahap, Suphi Saatçi, Mustafa Ziyai, Meysun Muhammet Kerküklü, Şemsettin Küzeci, Kemal Beyatlı, Hicran Kadıoğlu, Nesrin Erbil, Reşit Kazım Bayatlı, Orhan Hasan Hüseyin, Mehmet Ömer Kazancı, Nusret Merdan, Seyfettin Biravcı, Münevver Molla Hassun, Salah Çamurçu, Riyaz Demirci vs.

Irak Türkmen şairleri Cumhuriyet döneminde totaliter rejimin sansür ve baskılarına maruz kaldıklarından şiirde daha çok ferdî konuları öne çıkarmışlardır. Aşk, acı, ölüm, sevinç, yolculuk, hasret, tabiat, ayrılık, hüzün, buhran, sevgi gibi temalar sıkça işlenmiştir. Sosyal ve siyasî temalar, devrin şartları itibariyle çok işlenmemiş; şairler mümkün olduğu kadar bundan uzak kalmıştır. Şairler şiirde yeni konu ve şekil denemeleri yapmıştır. Ayrıca Çağdaş Irak Türkmen şiirinde 1940’lı yıllarda Türkiye’de ortaya çıkan ve şiire yön veren Garip Topluluğu’na (Hareketine) benzer; Şafakçılar adıyla bir şiir hareketi (topluluğu) doğmuştur. Bu şiir hareketi; Nusret Merdan, Mehmet Ömer Kazancı ve İsmet Özcan’ı aynı ideal etrafında bir araya getirmiş ve bir şiir topluluğu olarak ortaya çıkmalarına vesile olmuştur. Bu şairler daha önce farklı gazete ve dergilerde yayınladıkları şiirlerini, 1990 yılında Kerkük’te Şafak adıyla ortak bir divanda toplamışlardır. Şafakçılar, önsöz yerine “Ortak Söz” başlığı altında şiir poetikalarını alttaki şekilde ifade ederler:

“Şafak’ta toplanan arkadaşlar olarak Türkmen şiirine yeni boyutlar kazandırmaya çalışmaktayız. Şiirleri halk ekininden beslemeyi, halkın dilinden düşmeyen koryatlardan yararlanarak zenginleştirmeyi ummaktayız. Böylece Şafak bir yandan çağdaş dünya şiirini kavrama, öte yandan Türkmen toplumunun bir öz ürünü olma bilinci içindedir” (Merdan, Kazancı ve Özcan, 1990: 3).

Şafakçılar diye isimlendirilen bu şairlerin Garip topluluğuyla belli başlı benzerlikleri şunlardır. Vezin açısından serbest şiir tarzına yoğunluk vermeleri, günlük konuşma dilini şiirlerinde uygulamaları, ferdî ve basit duygulara önem vermeleri. Ana dille okumayanlara hitap ettikleri için anlamı hiç zorlamamışlar ve çok açık anlaşılır bir dil ve üslup kullanmışlardır. Bazı gerçek adları şiirlerinde kullanılmışlardır. “Hasan’ın Kuşları, Asker Hamza’ya, Nerdeysen Erbil’e Dön, Kerkük Treninin Ardından” vb. Geleneğe tamamen sırt çevirmemeleri ve şiirlerinde ironiye yer vermemeleri bakımından da bu hareket Garip topluluğundan ayrılır.

Bu üç şairin bu girişimi Çağdaş Irak Türkmen Edebiyatı’nda günümüze kadar bilinen ilk yenilikçi şiir hareketi olarak kayda geçmiştir. Şafak şiir hareketi veya topluluğuna mensup şairler, kişisel çabalarıyla yeni tema, şekil, anlam, simge, mecaz gibi meseleleri Irak Türkmen şiirinde yaratma düşüncesine sahip olmuşlardır (Hasan, 1992: 6). Şafakçı şair Mehmet Ömer Kazancı Çağdaş Irak Türkmen Edebiyatı’nı değerlendirirken: “bugüne değin basılan kitaplarımızın yüzde altmış oranını şiir kitapları oluşturur” (Türk, 2012: 58) diyerek toplumun şiire verdiği önemi hatırlatmaktadır. 14. yüzyıldan 20. yüzyılın ikinci yarısına kadar Çağdaş Irak Türkmen Edebiyatı’nda şiir daima ön plandadır. Çağdaş Irak Türkmen Edebiyatı’nda şiir, hep öncü bir edebî tür olarak varlığını sürdürmüştür. Bugün de şairlerin birçoğu Büyük Türk Dünyası’ndaki yeni şiir akımlarını takip etmekte, çeşitli eserleri okuyarak beslenmekte ve onlardan etkilenmektedir. Böylece Irak Türkmen Şiir pınarı cereyan etmektedir…

KAYNAKÇA:

AKAR, Metin, DENİZ, Sebahat, BİLECİK, Fahrünnisa (1994), Türk Dünyası Çağdaş Edebiyatı, Yesevi Yayıncılık, 1. baskı, İstanbul.

EL-AZAVİ, Avukat Abbas (2012) Irak’ta Türk Edebiyatı Tarihi, Çev. Rawyar Jabbari, Fuzuli Basım Yayınevi, 1. baskı, Kerkük.

HASAN, Hani Sahip (1992), Karanfil Çiçekleri (1958-1988 M) I, Çev. Rawyar Jabbari, Kültür ve Tanıtma Bakanlığı Türkmen Kültür Müdürlüğü Yayınları, 1. baskı, Bağdat.

KIBRIS, İbrahim (Ağustos 2004), Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı, Anı Yayları, 2. baskı, Ankara.

KÖPRÜLÜ, Faruk Faik (1993), Çağdaş Türkmen Kadın Edebiyatçıları (İnceleme ve Metinler), Akt. Rawyar Jabbari, Kültür Bakanlığı Türkmen Kültür Müdürlüğü Yayınları, 1. baskı, Bağdat.

KÜZECİ, Şemsettin, SAĞLAM, Feyyaz (2015), 37. Uluslararası KIBATEK (Irak Türkmen Edebiyatı), Türkmeneli Kültür Merkezi Yayınları, 1. baskı, Ankara.

MERDAN, Nusret, KAZANCI, Mehmet Ömer, ÖZCAN, İsmet (1990), Şafak, el-Mansur Basım ve Yayınevi, 1. baskı, Kerkük.

TERZİBAŞI, Atâ (1975), Kerkük Hoyratları ve Mânileri, Ötüken Yayınevi, 3. baskı, İstanbul.

Türk Dünyası El Kitabı, (1992), Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü Yayınları, 3. Cilt, 2. baskı, Ankara.

TÜRK, Hatem (2012), “Irak Türkmen Edebiyatından Nesir Örnekleri I”, Töre, 1. Yıl, Sayı 3, Nisan, Ankara.

Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi VI, (1997), Kültür Bakanlığı Yayınları, 1. baskı, Ankara.

ZİYA, Mustafa, KÜZECİ, Şemsettin (2018), Atâ Terzibaşı’nın Makaleleri (Edebi Yazıları), Türkmeneli İşbirliği ve Kültür Vakfı Yayınları, 1. baskı, Ankara.

ZÜLFİKAR, Hamza (1996), “Çağdaş Irak Türkmen Şiiri ve Şairleri”, Türk Dil Kurumu Yayınları, Sayı