IŞİD, PEŞMERGE- PKK KISKACINDA TÜRKMENLER

IŞİD, PEŞMERGE- PKK KISKACINDA TÜRKMENLER

DR. NEFİ DEMİRCİ

Irak, Şam, İslam Devleti, dinden imandan yoksun olan, Allahu Ekber diyerek kendi dininden olan Müslümanların başını kesen, bu sözde örgüt, nasıl, nerede, kimler tarafından, ABD’nin BOP’nin tamamlanması için mıydı? Ve yahut bilinmeyen başka bir amaçları mı vardı, onun için mi kurulmuş ve desteklenmişti?

            IŞİD, 2003 Yılında, daha doğrusu İKİNCİ KÖRFRZ savaşından sonra, Irak’ın işgali ve 11 Eylül ikiz kulaların bombalanmasından sonra ABD’nin gündemine oturdu. Şöyle ki Irak işgal edilecek ve Diktatör Saddam ortadan kaldırılacak, Irak’a sözde Demokrasi getirilecek ve ABD’nin” WİLSON tarafından ortaya koyduğu sömürgeci planının gerçekleşmesi tamamlanacak. Irak işgal edildi, Saddam idam edildi, Irak ordusu dağıtıldı, kukla bir Şİİ hükümet kuruldu,  OH NE GÜZEL.

ABD tarafından hazırlanan anayasa kabul edildi, kardeş olan Arap ve Kürtlerin ortaklığı, resmi iki dil.

         1990’larde Kürtlere sunulan, ikram edilen Irak’ın Kuzeyinde ÖZGÜRLÜK, ama Merkezi Hükümette de ORTAKLIK.

     Başbakan Şİİ, Cumhurbaşkanı KÜRT! TÜRK VARLIĞININ ADI mavilikler içinde kayıp olmuş. Hiçbir siyasi hakları yok, verilmemiş.

            Şİİ Hükümet, ABD ve Kürt Cumhurbaşkanının görmezden gelen tutumu sonucu, Saddam’ın ordusu,  gerçekte Irak Devletinin Ordusu dağıtılmış, Topunu, Tankını,  Uçağını YEL ALMIŞ bir anda götürmüş.  Binlerce Ordu mensubunun dağıldığını sananlar, birde bakmışlar ABD’nin daha önce kendi projesi olan IRAK EL KAİDESİNİN gölgesi altında SUNNİ kimlikli bir örgütün SAM YELLERİ ESMEKTEDİR!

            BOP’ın hızlandırılmasının yeni aracı bulunmuş, Irak EL-KAİDESİNİN gölgesinde, daha sonra Suriye’de EL-NUSRA birlikteliğinde, ALLAH’U EKBER nidaları ile başlar kesilerek ve Müslüman olmayanlarını da içine katarak 22 ülkeye Demokrasi özgürlük getirmektedir. Demokrasi ve İnsan haklarının perdesi altında WİLSON TARAFINDAN ortaya atılan PRENSİPLERİNİN uygulanması ve bugün adına BOP denilen DEMOKRASİ bu ülkelerde, BÜYÜK KÜRDİSTAN, BÜYÜK ERMENİSTAN VE İSRAİLİN GÜVENLİK İÇİNDE GENİŞLEMESİ, adım, adım ilerlemektedir.

            Irakta, Suriye’de, Türkiye’de ve beklenmedik başka yerlerde de Teröristlerin yatağı haline gelen bu TERÖR örgütünün yürüttüğü Terör eylemleri inceden inceye incelendiği zaman, ortaya çıktığı günden itibaren yani 10 HAZİRAN 2014’ten bu yana İSRAİLDEN UZAK,  KÜRTLERE destek olduğunu görmekteyiz.

            Bu bir BARZANİ İSRAİL planı mıydı? Neden olmasın ki, bugüne kadar İSRAİL’E veya KÜRT bölgelerine etkili bir şekilde saldırdığı veya orada bir eylemi görülmedi, görülmemiştir.

            Ama gel gelelim Kürtleri âdete bütün TÜRKMEN TOPRAKLARINA YERLEŞTİRDİĞİDE BİR GERÇEK. Şöyle ki:

            IŞİD, 10 Haziran 2014 tarihinde elini kolunu sallayarak ARABALARLA MUSULA hiçbir karşılık görmeden girdi, Musul’da Irak ordusu vardı, ORDU bütün askeri mühimmatını terk ederek âdete kaçtı, Orduya komuta eden KOMUTAN acaba kimden EMİR almışta, görevini,  topunu tüfeğini terk ederek IŞİDE BUYUR ETMİŞ.

            IRAK GENELKURMAY BAŞKAN KÜRT ve malum zat CUMUHBAŞKANI.

            Emir oralardan mı geldi?

            Ve Musul’u hem ordu hem de VALİ terk etti, hazırlıklı olan PEŞMERGE(nerede öğrendi de hazırlık yaptı) güvenliği koruma bahanesiyle ertesi gün KERKÜK’E girdi. Kerkük O’ günden beri tam anlamıyla Peşmerge ve örtülü olarak ta PKK, yani Kürtlerin işgali altındadır. Böylece Kerkük IŞİD sayasında Kürtlere sunulmuş oldu.

             İki gün sonra Konsolosluğumuz basıldı. Her nedense Hükümetimizden ciddi bir girişim yapılmadı ve konulan yayın yasağı ile de yapılmak istenmedi.

          Birkaç gün sonra Telaferde ( 12. 6. 2014)  tam anlamıyla bir dram yaşandı, ortalama 400 bine yakın Türkmen yerini yurdunu terk etti, terk etme zorunda kaldı. 400 den fazla Türk kadını ya satıldı veya belli olmayan bir yerde. Türkiye’ye göç edenlerden PASAPORT istendi, kaçak yoldan ANAVATAN girenler tam anlamıyla perişan ve sahipsiz. Bu şekilde IRAK TÜRKLERİ toprak kaybı ile beraber en az yarım milyon nüfus kaybına da uğramış oldu.

            Bu ayın başından beri ( Ocak ) IŞİD sadece 12 Haziran 2014 tarihinde PEŞMERGEYE Kerkük’ü peşkeş etmekle kalmadı, TÜRKMEN TORAKLARINIDA “IKBY- Peşmergeye“ yani Kürtlere bağışladı. Şöyle ki: İTC Başkanı Türkmenlerin başta gelen tek savunucusu Sayın Erşad SALİHİ’NİN verdikleri beyanatta ve yayınladıkları  kazılan hendeklerin resimlerinde :  “ Kerkük ün etrafında hilal şeklinde “ 3 “ metre genişliğinde ve “ 2 “ metre derinliğinde hendeklerin kazılması tamamlandı, hendeklerle Türkmen bölgelerinin yüzde 80’e yakınını Kürk Bölgesel Yönetimi yani Kürt Bayrağı altında karşılanan BARZANi’YA bağlanmış oldu.  Ama ne hikmetse TUZHURMATU içine alınırken, kahraman AMİRLİ HENDEĞİN DIŞINDA bırakıldı! Böylece IŞİD bahane edilerek bir Kürdistan haritasının IRAK ayağı çizilmiş oluyor.

            Bütün bu olumsuz gelişmeler karşısında:

              YETKİLİLERDEN SES SEDA YOK, BASIN SUSKUN, SİVİL TOPLUM  KURULUŞLARI KONUDAN UZAK….TANRIM ÜLKÜDAŞLARIMA GÜÇ VERSİN, NEREDE TÜRK VARSA ELLERİ KOLLARI ORADA….

Telaferden göç edenlerin yerlerine kim, kimler yerleşti ve yerini yurdunu terk edenler tekrar yerlerine dönerler mi?

 Bu durumda kayıp eden Türkmenler, kazançlı çıkan,  IŞİD SAYESİNDE bu topraklarda GÖZÜ olanlar oldu.

Ve Türkiye bütün bu vahim durum karşısında görmezlikten geldi.

            IŞİD AYNIL- ARABA (KOBNİ) girdi dünya ayağa kalktı, Türkiye hemen tavır koydu, Peşmerge kuvvetleri PYD’ye destek için Diyarbakırdan alkışlarla adı Kobani olan yere gitti ve IŞİD çekildi PYD oraya hâkim oldu. Bu gün Kuzey Suriye gözlerimizin önünde, uygulanan Suriye Politikası sonucunda ROJAVA ADINI aldı, kantonlar oluştu. Sık, sık Türkiye’de ağırlanan SALİH MÜSLİM’İN keyfine diyecek yok.

            Kobani’ye selam gönderen, KOBANİLERİN alınlarından öperim diyen yetkili ve etkili yöneticilerimiz ateş çemberi içinde yanmakta olan TÜRKMENELİNDE VE SURİYEDEKİ TÜRKMENLER,  alın terlerinin VATAN toprağından uzanan ellerle silinmesini beklemektedirler.

            IŞİD,  PKK’YI ve Suriye kolu olan PYD’Yİ Terör örgütü olmaktan çıktı ve ABD’nin STRATEJİK müttefiki ve KARA ORDUSU haline geldi. Getirildi.

           ŞANGAL olan SİNCAR, sözüm ona IRAK ORDUSU ve Peşmerge kuvvetleri tarafından ABD’ninHAVA YARDIMI İLE Peşmerge’ye peşkeş edildi ve SAYIN Başbakanımız memnuniyetini ifade ederek Sincarı kurtaranları kutladılar, kimi kutladılar, geçenlerde ANKARA’ya teşrif eden Kürt bayrağı eşliğine toplantı yaptıkları Barzani’yi mi?

            Ve nasıl ki Sayın Başbakanımızın son Bağdat ziyaretinde Erbil’e gitmişler ve verdikleri demeçte Türk Askeri tarafından eğitilen Peşmerge kamplarını ziyaret etmişse bugün IŞİD bahane edilerek ABD, PYD’yi yani PKK’yı donatıp eğitiyor.

            PKK, teröristler tarafından Terör estiren bir bölücü terör örgütüdür. Son aylarda seçimlerden önce Diyarbakır’da, Suruç’ta ve Ankara’da yaptıkları insanlık dışı 100’ lerce insanımızın ölümüne neden olan katliamlar unutulmamalıdır.

            Şunu her Türk’ün iyi bilmesi gerek, Peşmerge= PKK oda = PYD. Amaç belli, aralarında meziyetlerine dayanarak uyarak bazı ihtilaflar çıkabilir, çıkmakta, fakat bütün bu örgütler TERÖR estirerek, terör eylemlerine kalkışarak yaşadıkları, ekmeğini, suyunu içtikleri topraklarda TERÖR estirmekten vazgeçmemektedirler. Vazgeçmezler, amaçları belli, birleşik toprak!

            Hep söyledim, yazdım,  Peşmergenin kim olduğunu,  Peşmerge Molla Mustafa BARZANİ tarafından kurulan KDP ( Kürdistan Demokratik Partisi) amacını gerçekleştiren ARAÇTIR- SİLAHLI KUVVETİDİR ve buda ister Kraliyet döneminde olsun, ister daha sonraki Irak rejimleri dönemlerinde olsun TERÖR ÖRGÜTÜ idi ve kıyasiye IRAK ORDUSU ile savaştı, köy bastı, yollar kesti karakollar bastı ……IRAK ASKERİNİ POLİSİNİ ŞEHİT ETTİ, Bu gün Güneydoğumuzda olanlardan daha beterini yaptı……  Ve nihayet masaya oturtuldu isteklerini sıraladı…….

            PKK. İdama mahkûm, binlerce insanın katili,  Abdullah Öcalan (ÖC- ALAN) tarafından kurulan  “ Kürdistan İşçi Partisi” nin AMACINI gerçekleştiren bir ARAÇTIR. Tıpkı Peşmerge gibi birTERÖR ÖRGÜTÜDÜR, yol kesmekte insanlarımızı şehit etmekte, ÇÖZÜM SÜRECİNDEN sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın buyurdukları gibi, Anavatanımızı SİLAH DEPOSU haline getirerek her gün TERÖR eylemlerine ara vermeden devam etmektedirler.

            Ama ne yazık ki geç anlaşıldı.

            Uygulanan ESAT- ki ESET oldu SURİYE POLİTİKASININ yanlışlığı sonucu, Suriye’nin KUZEYİNDE tam değilse bile bir KÜRT KORİDORU oluştu, oluşmakta.

            Gözlerimizin önünde Suriye’nin KUZEYİNİN ADI ROJAVA OLMUŞ, YENİ BİR ÇOGRAFYA YARATILMIŞ ve SÜLEYMAN ŞAHIN MENEVİ NEFESİ SİLİNMIŞ IŞİD SAYESİNDE.

        Ve Orada yani PYD Kuvvetleri içerisinde “ 1500” den fazla PKK’NIN TERÖR ÖRGÜTÜNE bağlı TERÖRİST varlığını Sayın Cumhurbaşkanımızın demeçlerinden öğrenmekteyiz.

            ESAT, haklı veya bazılarına göre haksız, kendi ÜLKESİ olan Suriye’yi savunmak, işgal edilen topraklarını kurtarmak istemekte, kendisine kim el uzatırsa onun elini SIKAR, IŞİD’I yaratanları bir gün önce Suriye’nin parçalanmasını, KÜRDİSTANIN DENİZE AÇILAN KAPISININ açılmasını ve BOP’SININ gerçekleşmesini ve İSRAİL’IN GÜVENLİĞİNİ, GENİŞLEMESİNİ ister.

            En çok zarar gören, eriyen, yok olmakla karşı karşıya kalanda ne yazık gözlerimizin önünde TÜRKMENLERDİR, TÜRKLERDİR. IRAK YANGINI İÇERSİNDE NASIL TÜRKMENELİNDEKİ TÜRKMENLER YANMAKTA İSE, SURİYEDEKİ TÜRK VARLIĞIDA BİR YANDAN RUS UÇAKLARI, ESAT ve DİĞER YANDAN MUHALEFET MİLİTANLARI ve ROJAVANIN bir an önce gerçekleşmesini isteyen KÜRTLERDİR.

           Ve susan Türkiye!

            IŞİD BAHANE KÜRDİSTAN ŞAHANE.

            Sevindirici bir gelişme, PKK terör örgütü ile sonuna kadar mücadeleye devam, IŞİD konusunda da verilen demeçlere bakılırsa ciddi bir önlem alma girişimleri var, ama anlaşılmayan EĞİT DONAT, kimlere, kime, koalisyon güçleri tarafından havadan atılan silahlar, PYD, yani PKK’NIN ELİNE GEÇMEDİĞİNİ nasıl görmezlikten gelinir, işte TÜRK MİLLETİNİN anlamadığı ince dokunan konu bu.

            Mesut Barzani, Molla Mustafa’nın oğlu, yani 1959 Kerkük katliamını yapanın oğlu, 1991 yılında Kerkük’e girip, Tapu, Nüfus dairelerini yakan ve ardından şehri yağmalayan ve 2003 yılında da daha büyük bir kuvvetle arşiv merkezleri dâhil Nüfus Tapu dairelerin talan edip, gelişen siyasi gelişmelerden sonra tam anlamıyla şehrin birçok  yerine, resmi dairelere hâkimiyet sağlamışlardı.

            Türkmenler var olma, BAKA SAVAŞI vermektedirler, dünya ne yazık bu insanlık dramını görmezden gelmektedir. KERKÜK’TE insanlar kaçırılıyor, susturucu kullanılarak ileri gelenler şehit edilirken, BAYIR BUCAK ölüm kalım mücadelesi vermektedir. İNSANİ YARDIM EŞİT MESAFEDE devam ediyor KIZILAY VE AFAD’A Türkmenler teşekkürlerini her mahfilde açık olarak BEYAN EDİYORLAR. Ama Toprak ve kimlikleri AYRIM YAPMADAN İNSANI YARDIMLA korunamaz, o topraklar giderse BARZANİ’NİN dediği gibi siz KERKÜK’Ü DİLE GETİRİRSENİZ BENDE DİYARBAKI’RI GETİRİRİM, nitekim bu kapı aralandı, Diyarbakır’a geldi, AMAD’TA Megri, Megri ile karşılandı, ANKARADA SÖZDE KÜRT BAYRAĞI ALTINDA gülümseyerek bağdaş kurdu.

            Türkiye 11. Cumhurbaşkanımızın dedikleri gibi: Buna ister Kürt sorunu deyin, ister Güneydoğu isterse Diyarbakır en önemli sorun budur mealinde bir demeçleri olmuştu ve Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin en büyük sorunu BAKA SORUNUDUR ve Sayın BAŞBAKANIMIZ TÜRKİYE ATEŞ CEMBERİ İLE SARILMIŞ demelerini her TÜRKÜN ÜZERİNDE CİDDİ OLARAK DURMASI GEREK.

            Türkiye Ortadoğu politikasını TÜRK Milli çıkarlarımız doğrultusunda yeniden gözden geçirmelidir. Bütün komşularla kırgınlık, sadece Barzani ve KATAR  ile dost ve müttefik olmak Türk milletine milli çıkarlar sağlamaz. Güneydoğunun bir bölümü yanıyor, şer odağı vatan haini PKK teröristlerin insanlık dışı eylemlerini üzülerek duymaktayız, Peşmerge PKK’YA yardım etmiyor ise ve onunla aynı safta değil ise, TUZHURMATUDA PKK’NIN NE İŞİ VARDI?

            Türkiye, Türklerindir, Türk milleti ve kendisini Türk sayan ve göreni, semavi kutsal BAYRIĞI ALTINDA YAŞAMAKTAN GURUR DUYSNLAR tarafında ULU ÖNDER GAZI HAZRETİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK TARAFINDAN KURULMUŞTUR.

            IRAK ayrılıkçı kesimler tarafından bölündü, bölünmüş, yapı itibariyle kurulduğu veya kurdurulduğu günden beri bir millet haline gelmedi, bir millet oluşmadı. TÜRK MİLLETİ ile kıyaslanması mümkün değildir.

            Başkanlıkmış, yeni anayasaymış, eyaletmiş, çözüm veya milli birlik ve kardeşlikmiş bunların hiçbiri Milli dayanışmamızı, birliğimizi zedelemez sadece sarsar ve bu Ulu milletin uyuyan kesimi de kendine gelir atalarının kanıyla alın teriyle sulanmış aziz vatanın bir karış toprağını gafillere, hainlere vermediği gibi, tarihimizin siyasi ahval ve şeraiti gereği bugünkü sınırlarımız dışında kalmış olan IRKDAŞLARIMIZADA ELİNİ GÖNLÜNÜ UZATIR.

                    TANRIM ŞANLI ORDUMUN GÖZÜNÜ, NEFESİNİ İLK ÖNCE KUTSAL ANAVATIMDAN, TÜRK DÜNYASINDA VE ÖZLLİKLE TÜRKMENLERDEN EKSİK ETMESİN.