KERKÜKLÜ İHTİYAR ÇAĞALAR      

                                          KERKÜKLÜ İHTİYAR ÇAĞALAR                                         

                                                  FİKRET KUŞCUOĞLU

Burası o senin bildiğin

Kadim Kerkük değil gardaş,

Hoyratların eski tadı yok artık

Bir anda sevinçler hüzne döner burada

Maniler kana bulanır

Bir kor alev düşer gönül hanenize

Mutluluklar uçarı,

Özgürlükler emanet,

Sevinçler saniyeliktir burada

Kâğıt kalem yokluğunda,

Dramatik resimler çizilir,

Masmavi gökyüzüne

Kör kötürüm analar

Koltuk değneğiyle ahbap olmuş babalar

Eli ayağı kopmuş,

Yürekleri yarım yırtık balalar çizilir

Bayramlar sırılsıklam gözyaşıdır,

Bayramlar bir sonbahar hüznüdür burada

Penceresi naylon kaplı bir göz odanızda

Yer yatağınızda

Bir sabah vakti uyandığınızda,

Bir bakmışsınız ki, babanızı alıp götürmüşler

Kaşla göz arası yetim kalmışsınız

Tutulur nutkunuz konuşamazsınız

Yarım yamalak kalır, kör topal hayatınız

Babasızlık bir yumruk gibi oturur,

Oturur da bağdaş kurar, ta yüreğinizin başına

Sen bakma, aldanma

Şu yalın ayak,

Basma entarili,

Saçları iki örgülü,

Kara gözlü kız çocuğunun

Elma elma kıpkızıl yanaklarına

Kütür kütür öksürünce,

Göreceksin kan kustuğunu

O kızıllık derttendir,

Ateştendir,

Veremdendir

Kerkük’te Türkmen olmak zordur ağam

Yokluk yoksulluk kol gezer burada

Yüzlerinin kemikleri çıkmış

Kara kuru balalar geçer

Gözlerinizin önünden,

Bir derin lacivert çukura inmiş,

Koskocaman patlak gözleri

Zayıf hasta aç sefil bitkin,

Kerküklü ihtiyar çağalar geçer

Gözlerinizin önünden

Ayak bilekleri şiş

Yalınayak, ihtiyar çağalar geçe

Gözlerinizin önünden

Ellerinde takır takır kurumuş bir ekmek parçası

Pas tutmuş boş gaz tenekeleri

Genizleri yakan gazyağı kokulu sularla,

Yer yataklarda yatan halsiz düşmüş,

Gözlerinin feri sönmüş,

Ölümün kıyısında ölümü bekleyen

Kerküklü ihtiyar çocuklar geçer

Gözlerinizin önünden

Beyaz güvercinler uğramaz buralara çağam

Konmaz cehaletin kör karanlıklarına

Hadi ıraklaş çocuk,

Iraklaş hemen şu ölümün kıyısından

Bir iki saat fazla yaşamak kârdır

Sonra bakamam, dayanamam

Ölümün buz kesilmiş soğuk yüzüne,

Hadi bekleme buralarda

Git, çabucak hemencik git,

Birkaç dakika daha fazla yaşa

Acıtma içimi acıtma,

Kanatma içimi

Kerküklü ihtiyar çocuk.

 

 

               FİKRET KUŞCUOĞLU (ÖZGEÇMİŞİ)

             1948 yılında Adıyaman İli Besni ilçesinde doğdu. İlköğrenimini Besni’de, orta öğrenimini Adıyaman lisesinde tamamladı. Erzurum Eğitim Ens. Edebiyat Bölümünden mezun oldu. Daha sonra lisans tamamladı. Gaziantep ve İstanbul’da ortaokul ve liselerde Türkçe Edebiyat öğretmeni olarak görev yaptı, çeşitli gazete dergi ve antolojilerde şiirleri yayınlandı.  Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Ansiklopedisinde biyografisine yer verildi.

             İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünün (24 Kasım 2004 yılında) öğretmenler günü nedeniyle düzenlediği şiir yarışmasında birinci oldu. Osmaniye 13.ekmek ödüllü şiir yarışmasında (2010) birinci oldu. Yalova Belediyesi Musiki derneğinin düzenlediği Yalova temalı şiirler yarışmasında (2016) birinci oldu. Eskişehir Sanat Derneğinin düzenlemiş olduğu 9. Yunus Emre Şiir Yarışmasında (2017) 3. Oldu. İnönü Üniversitesinin düzenlediği Cumhuriyetimizin 100. Yıl marşı güfte yarışmasında (2019) 3. Oldu. Hikmet Okuyar, Türkiye ve İlçeleri yarışmasında (2019 ) HATAY GÜZELLEMESİ şiiriyle 1. Oldu.

            Yedi güftesi TRT repertuarında yer alan ve birçok şiiri bestelenen Fikret Kuşçuoğlu, 24 Kasım 2007 yılında 27 yıl süreyle okul müdürü olarak çalıştığı Küçükçekmece İlçesi Kumsal İlköğretim okulundan kendi isteğiyle emekli oldu. İLESAM üyesi olup Evli ve 3 çocuk babasıdır.

            ESERLERİ:  ‘’Arayış, İzi Kalacak, Çiçek Açtı Şiirler, Düşlerimi Aşkın Yordu, Sevginin Adı Şiir, Sonbahar Yüzlüm, Umuda Yelken Açtık, Günaydın Şiir, İçimdeki Fırtına, Gülümse Çocuk’’ adını verdiği 10 şiir kitabı yayınlanmıştır.