KKTC’NİN BASIN BÜLTENİ

Akıncı: “47 yıllık müzakere sürecinin son 5 ayında, yıllardır sağlanamayan ilerleme sağlandı”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, kasım ayındaki müzakerelerin oldukça verimli geçtiğini belirterek, “Kasım ayı sonunda, başında olduğumuzdan daha ileri bir noktadayız. 47 yıllık müzakere sürecinin son 5 ayında, yıllardır sağlanamayan ilerleme sağlandı” dedi.
Ortaklaşa Eğitim Komitesi kurulmasına karar verdiklerini kaydeden Akıncı, “Gelecek kuşakların çok daha barışçı, çok daha hoşgörülü, çok daha birbirini anlayan, çok daha empati yapabilen kuşak olarak yetişmeleri son derece önemlidir” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ile gerçekleştirdiği görüşmeden dönüşte Cumhurbaşkanlığı’nda yaptığı konuşmada, kapsamlı çözüm müzakereleri sürecinde geleceğe umutla baktığını kaydetti. Akıncı, müzakerelerin başarıyla sonuçlanacağı ümidini koruduğunu belirtti. Akıncı, çözüme mümkün olan en kısa sürede ulaşmak için Aralık’ta da çalışma yapacaklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs’ta barış kültürüne olan ihtiyacı göz önünde bulundurarak, ortak bir eğitim komitesi kurulmasını kararlaştırdıklarını söyledi.
Bir süre önce Güney Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türklere karşı gösterilen rahatsızlık ve ırkçı taşkınlıkların bu noktaya getirdiğini kaydeden Akıncı, gelecek kuşakların barış ve hoşgörü kültürüyle yetiştirilmesi ve bu eğitimin ailenin yanı sıra eğitim kurumlarında verilmesi gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, gazetecilerin müzakerelerin somut adımlarını sorması üzerine “Gelişmeler iyi. İnanarak söylüyoruz” yanıtını verdi.

Akıncı, müzakerelerde, tüm konularda anlaşma sağlanana kadar, anlaşma sağlanan konuların geçerli olmayacağı prensibiyle hareket edildiğinden dolayı anlaşılan noktaları aktarmalarının mümkün olmadığını söyledi. Bugüne kadar sadece mülkiyet konusunda sağlanan bir uzlaşıyı açıkladıklarına işaret eden Akıncı, diğer başlıklarda da anlayış birlikleri sağladıklarını ancak bunların parça parça açıklanmadığını belirtti.
Müzakere sürecinin hassasiyetine vurgu yapan Akıncı, “Hızlı bir şekilde ilerliyor. Bu kararlılık, anlayış ve hızla devam edilirse, değil yıllar, aylar içinde çözüme ulaşılabilir yönündeki görüşümün hala arkasındayım” dedi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, ilerleme olduğunun sadece kendisinin değil Anastasiadis ile BM yetkilileri tarafından da söylendiğine dikkat çekerek, “47 yıllık müzakere sürecinin son 5 ayında, yıllardır sağlanamayan ilerleme sağlandı” ifadesini kullandı.
Kısa sürede daha yararlı çalışmalar yapacaklarına inanç belirten Akıncı, daha sonraki aşamalarda daha somut açıklamalarda bulunmayı umut ettiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, “Mayıs ayından önce çözüm olacak mı?” sorusunu yanıtında, “Hedef ve arzumuz odur. Bu sadece bizim hedefimiz değil” dedi.

Seçim dönemlerinde müzakerelerin kolay olmadığını ve Anastasiadis kendisi katılmasa da Güney Kıbrıs’taki seçimlerin süreci etkileyebileceğine işaret eden Akıncı, “Seçimden önce çözüm parametrelerine ulaşırsak, iyi olur. Temennimiz, sürecin bugüne kadar devam ettiği gibi devam etmesidir” yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Eğitim Komitesi’nin nasıl çalışacağına ilişkin soruyu yanıtında ise amacın, iki tarafın eğitim sistemindeki herkesin ilişki ve bağlantı içinde olması ve barış kültürünü yaratması olduğunu söyledi.

Akıncı, “Yaşanan olaylar böyle bir komite kurulmasına neden oldu. Biz bunu uzun süreden beridir istiyorduk. Gelecek kuşakların çok daha barışçı, çok daha hoşgörülü, çok daha birbirini anlayan, çok daha empati yapabilen kuşak olarak yetişmeleri son derece önemlidir” dedi.
Rusya ile Türkiye arasındaki gerginliğin sorulması üzerine Akıncı, “Suriye sınırında yaşanan olay üzücü. Bölgeye barış ve istikrarın gelmesini istiyoruz” yanıtını verdi.
Yaşanan olaydan dolayı Türkiye-Rusya ilişkilerinin iyiye gitmeyeceğine işaret eden Akıncı, “O olayın Kıbrıs müzakere sürecini olumsuz etkilemeyeceğini düşünüyoruz. Öyle olması gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Kıbrıs’a önümüzdeki günlerde gelmesi beklenen Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ile görüşüp görüşmeyeceğinin sorulması üzerine, görüşmeyi umut ettiğini söyledi. Akıncı, “Sayın Kerry ile burada kesinleşmiş görüşmemiz var. Sayın Lavrov ile henüz yok. Ancak mümkündür, olasıdır” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs’a uluslararası ilginin artarak devam ettiğini ve bunun memnuniyet verici olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Her kim ki çözüme katkı yapmak ister, bunu yapabilmenin temel unsurlarından bir tanesi, Kıbrıs’ın 2 ana toplumunun ikisiyle de ilişki ve iletişim içinde olmak; her iki tarafında görüşlerini dinlemektir. Biz Rusya ile diğer ülkelerle kurduğumuz ilişkiyi aynen kurmak isteriz. Kıbrıs Türk halkının düşüncelerini, duygularını elbette Sayın Lavrov ile da paylaşma fırsatı bulabilirsek, bunun çok yararı olacağını düşünüyorum”

Eğitim konusunda Teknik Komite oluşturulacak

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Akıncı ve Anstasiadis’in süreçteki kararlılığına işaret ederek, iki liderin “eğitim” konusunda bir Teknik Komite kurulmasına karar verdiklerini açıkladı.
Kasım ayı içinde planlanmış yoğun müzakerelerin altıncı ve son toplantının ardından iki liderin ortak açıklaması, Eide tarafından basına okundu.
Eide, liderlerin, bazı başlıklardaki birbiriyle bağlantılı konular üzerinde ayrıntıyla durduklarını ve bu konularda ilerleme kaydettiklerini söyledi.
Liderlerin birbirlerinin çekincelerini daha iyi anladıklarını kaydeden Eide, şimdi daha güvenli ve umutlu bir şekilde geriye kalan sorunların yakın gelecekte çözülebileceğine inandıklarını ifade etti.
Oluşturulacak olan komite gerek Kıbrıs gerekse dış ülkelerde yapılan araştırma ve uygulamaları gözden geçirecek ve bunların çatışma dönüşümü, barış, uzlaşı, önyargıların giderilmesi, ayrımcılık, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve aşırılıkların giderilmesine nasıl katkı yapabileceği konusunda yeni araştırmalar yapacak.
Komite ayrıca, her iki eğitim sistemine bağlı bulunan okullarda bazı güven yaratıcı önlemlerin nasıl hayata geçirileceğini araştırıp, her iki toplumdan öğrenci ve öğretmenlerin iletişimi ve işbirliğini teşvik etmeyi öngörüyor.
Adadaki her iki eğitim sistemi arasında koordinasyon sağlanması adına en iyi hareket planının hangisi olduğu konusunda tavsiyede de bulunacak Komite, bu şekilde kalıcı, yaşayabilir ve işlevsel iki toplumlu iki kesimli federasyona katkı yapmaya çalışacak.
İki tarafın müzakerecileri hemen hemen her gün bir araya gelip liderlerin görüşme takvimini planlayacak, komiteler ve çalışma grupları da hazırlıklarına devam edecek.
Liderlerin Aralık ayındaki toplantıları 4 Aralık Cuma, 15 Aralık Salı ve 20 Aralık Pazar olacak, liderler 20 Aralık’ta ayrıca Kayıp Şahıslar Komitesi laboratuvarına ziyaret yapma kararı da aldı.

Çavuşoğlu ilk resmi ziyaretini KKTC’ye yapıyor.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu ilk resmi ziyaretini KKTC’ye yapıyor.
Bugün sabah KKTC’ye gelecek olan Çavuşoğlu, Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın kabirlerini ziyaret ederek çelenk koyup anıt defterlerini imzalayacak.
Daha sonra, Dışişleri Bakanı Sayın Emine Çolak ile görüşecek olan Bakan Çavuşoğlu KKTC Dışişleri Bakanlığı Bilişim ve e-Arşiv Altyapı projesini de yerinde inceleyecek.
Başbakan Ömer Kalyoncu ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından da kabul edilecek olan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ardından Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’nın ev sahipliğinde heyetler arası çalışma yemeğine katılacak. Çalışma yemeğinin ardından ise Cumhurbaşkanlığında Cumhurbaşkanı Akıncı ile ortak basın toplantısı düzenlenecek.
Daha sonra Boğaz Şehitliği’ni ziyaret ederek çelenk koyup Şehitlik özel defterini imzalayacak olan Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı’nı da ziyaret edecek.

Kerry, Kıbrıs’a geliyor

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, 3Aralık’ta Kıbrıs’a gelerek Kıbrıslı Türk ve Rum liderlerle görüşecek.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Kerry’nin temaslarda bulunmak üzere Fransa, Belçika, Kosova, Sırbistan, Kıbrıs ve Yunanistan’a gideceği belirtildi.
Açıklamaya göre, ABD Başkanı Barack Obama ile 30 Kasım’da Paris’te yapılacak iklim değişikliğinin konuşulacağı uluslararası toplantıya katılacak olan Kerry, ardından Brüksel’de NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na iştirak edecek.
Kerry, ziyaretinin Kosova ayağında ikili ve bölgesel konular üzerine görüşmeler yapacak, Sırbistan’a da AGİT toplantısı için gidecek.
Kıbrıs’a 3 Aralık’ta gelecek olan Kerry, adadaki sorunun çözümü için BM aracılığıyla Kıbrıslı Türk ve Rum liderlerin yürüttüğü görüşmeleri desteklemek amacıyla liderlerle temaslarda bulunacak.
Kerry, Yunanistan ziyaretinde de yetkililerle, ikili konuların yanı sıra mülteci krizi ve ekonomik reformları ele alacak.

Eide, Talat’ı ziyaret etti

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, önceki gün CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat’ı ziyaret etti.
Görüşmede müzakerelerde gelinen son nokta ele alındı.

Bazı siyasi parti temsilcileri ara bölgede bir araya geldi

Bazı Kıbrıslı Türk ve Rum siyasi parti başkan ve temsilcileri Slovakya Büyükelçiliği tarafından organize edilen rutin ortak toplantılar kapsamında dün bir araya geldi.
Katılımcı siyasi parti temsilcileri, bazı Kıbrıslı Rum gençlerin bazı Kıbrıslı Türklere yönelik saldırılarını ve nerden gelirse gelsin etnik ayırımcılığı destekleyen her türlü şiddeti kınadı.
Ara Bölgede bulunan Ledra Palas Otel’de gerçekleşen toplantı, Kıbrıs Yeşiller partisinin ev sahipliğindeki toplantı yaklaşık 2 saat sürdü.
Dünkü toplantıya Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP)’den Armağan Candan ile Erdoğan Garip, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP)’den Cemal Varoğlu ile Sami Dayıoğlu, Yeni Kıbrıs Partisi (YKP)’den Murat Kanatlı ile Hamit Aygün, Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP)’nden Abdullah Korkmazhan ile Fatoş Özler, Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP)’den Kazım Öngen, Ulusal Birlik Partisi’nden Şahap Tokatlı; Güney Kıbrıs’tan ise Çalışan Halkın İlerici Partisi (AKEL), Kıbrıs Yeşiller Partisi, Demokrat Parti (DIKO), Birleşik Demokratlar (EDİ), Demokratik Seferberlik Partisi (DISI), Sosyal Demokrat Hareketi (EDEK) ile Merkezin Yeniden Yapılandırılması İçin Siyasi Gurup (EPALXI) temsilcileri katıldı.
Toplantı sonrasında Slovakya Büyükelçisi Oksana Tomova hazırlanan ortak açıklamayı okudu ve bir sonraki toplantının 9 Aralık Çarşamba günü gerçekleştirileceğini kaydetti.
Tomova, katılımcıların yapıcı bir şekilde Kıbrıs Yeşiller Partisi’nin önerdiği “devam eden tartışmalarla birleşik bir toplum vizyonuna nasıl ulaşılabilir” konusunu ele aldıklarını ve konuyla ilgili fikirlerini ifade ettiklerini dile getirdi.
Parti temsilcilerinin tüm vatandaşların ve toplulukların haklarına ve kültürlerine saygı gösterilen birleşik, çok kültürlü bir toplumu desteklediğini dile getiren Tomova, siyasi partilerin bazı Kıbrıslı Rum milliyetçi gençlerin bazı Kıbrıslı Türkler’e yönelik saldırılarını nerden gelirse gelsin etnik ayırımcılığı destekleyen her türlü şiddeti kınadığını da vurguladı.

“Görüşmelerde dönüm noktası”

BM’nin, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in yoğunlaştırılmış Kasım görüşmelerinin sonuncusunu yapacakları bugünkü görüşmelerini “dönüm noktası” addettiği haber verildi.
Rum Fileleftheros gazetesi, BM’nin, Aralık ayında, bütün yakınlaşmaları içerecek bir ‘fon’ elde edilmesini hedeflediğini yazdı.
Liderlerin Aralık’ta 3-4 görüşme yapacağı değerlendiriliyor.
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide önceki gün Cumhurbaşkanı Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’le ayrı ayrı görüştü ve “sürekli görüşmelerin iyi bir deneyim olduğu, bazı konularda anlaşmaya doğru ilerlendiği, diğerlerinin de bundan sonra nasıl organize edilmesi gerektiğinin bilindiğine” dikkat çekti.
“Halkla ne zaman neyi paylaşacaklarına liderler karar verecek” diyen Eide, çözümün ekonomik yönüne de değindi. Çözümün ekonomik açıdan desteklenmesi gereğini ortaya koyarak, ekonomik yön için çok mesai harcadığını hatırlatan Eide “bu, bir çuval para toplayıp Kıbrıs’a döneceğim anlamına gelmiyor. Bağışçıların, neye destek vereceklerini bilmek istiyor. Çözümden sonra Kıbrıs’ta ekonomik kalkınma olacak” dedi.
Rum Sözcü Nikos Hristodulidis ise “iki tarafın tezleri arasında daralmanın nerelerde, özlü anlaşmazlıkların nerede ve yakınlaşmaların neler olduğunu görmek ve bundan sonra nasıl ilerleyeceğimizi kararlaştırmak için bundan sonraki görüşmelerde kaçınılmaz olarak, Kıbrıs sorununun bütün başlıklarına dair görüşmenin tamamlanmasına odaklanılacak” dedi.
Rum Politis gazetesi haberinde, liderlerin bundan sonraki görüşme tarihlerini belirlemeden önce kasım ayındaki yoğunlaştırılmış görüşmelerinde meşgul oldukları –nüfus ve iki bölgelilik bağlamında-Vatandaşlık, -önerilecek hukuki çarelerin tabi olacağı kriterlerin belirlenmesi bağlamında- Mülkiyet ve Yönetim başlıklarını topluca ele alacaklarını yazdı.
Edindiği bilgilere dayanarak Yönetim başlığında tarafların, Dönüşümlü Başkanlıkla ilgili anlaşmazlığının devam ettiğini, yasama erkinin ve yürütme erkine tabi bağımsız kurumların işleyişiyle ilgili belirli konuların görüşüldüğünü kaydeden gazete, görüşme sonunda açıklama yapılıp yapılmayacağının liderlerin baş başa görüşmesinde kararlaştırılacağına işaret etti, özetle şunları yazdı:
“İyi bilgili bir kaynağa göre büyük meselelerden birinin etkileyici şekilde kapatılması veya mülkiyette mal sahibinin mülkiyet hakkının tanınması anlaşmasındaki gibi bir anlaşma olması zor görünüyor çünkü büyük konular birbiriyle bağlantılıdır.
Bize söylendiğine göre Pazartesi gününe kadar yapılan 5 görüşmede liderler ortak kabul edilecek çözüm arayışları çerçevesinde fikirler geliştirilip teati etti, Espen Barth Eide’nin görüşmeye müdahalesine gerek kalmadığı görülüyor.
Dikkat çekilen iyi ortamın ötesinde liderler, görüşmelerini daha da sıklaştırmakta acele etmiyor görünüyor. Başkan Anastasiadis’in Aralık ayı programında da bayramlar (noel, yeni yıl) dışında diğer birçok meşguliyeti var. Rus Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov 2, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de 3 Aralık’ta gelecek. Anastasiadis Kıbrıs-Yunanistan-Mısır üçlü zirvesi için 8-10 Aralık’ta Atina’da olacak. 12 Aralık’ta Ukrayna’ya gidecek, 16-18 Aralık’ta da Avrupa Konseyi Zirvesi’nde olacak.”

Özgürgün, Avustralya Yüksek Komiseri Sweetman’ı kabul etti

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Avustralya Yüksek Komiseri Allan Sweetman’ı kabul etti.
Avustralya’nın Güney Kıbrıs’taki Yüksek Komiseri Allan Sweetman, göreve yeni atanmasının ardından UBP Genel Başkan Hüseyin Özgürgün’e nezaket ziyaretinde bulundu.
UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün görüşmede, Kıbrıs görüşmeleri konusunda gelinen son aşama hakkında bilgi vererek, Kıbrıs konusunda UBP’nin genel görüşlerini aktardı.

 “IMF Heyeti çözümün maliyeti ve sürdürülebilirliği için Ada’da” 

Uluslararası Para Fonu (IMF) heyetinin, Kıbrıs sorununun çözümünün maliyeti ve sürdürülebilirliğiyle ilgili inceleme hazırlığı için birkaç günden beridir Ada’da bulunduğu belirtildi.
Rum Haravgi gazetesinin haberine göre, Rum Başkanlığı’ndan bir kaynak gazeteye yaptığı açıklamada, IMF heyetinin, Güney Kıbrıs ekonomisinin destek programında dahil olan bir başka IMF grubuyla alakalı olmadığını ifade etti.
IMF heyetinin, Güney Kıbrıs’ın davetinin ardından, özellikle Kıbrıs sorununun çözüm parametrelerine ilişkin inceleme hazırlığı için geldiğini yazan gazete, yine kaynaklara dayanarak, IMF’ye sunulan görev yetkilerinin “a) Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi çerçevesinde makroekonomi konusunda inceleme yapılması b) KKTC ve Güney Kıbrıs bütçelerinin analizi c) ekonomi alanında stratejilerin ve koşulların belirlenmesi d) başka istatistik olguların analizi” şeklinde olduğunu belirtti.
IMF’nin müdahil olması kararının, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin müzakerelerin bu şekilde kolaylaşacağını düşünen Hükümet tarafından alındığını belirten gazete ancak gerek Kıbrıs Türk gerekse Kıbrıs Rum tarafında yoğun endişelerin ve düşüncelerin bulunduğunu yazdı.
Gazete siyasi analizörlerle iletişime geçerek IMF’nin müdahil olması konusunu yorumlamalarını istediğini belirtti.
Habere göre siyasi analizörler, Kıbrıs sorununun siyasi bir sorun olduğunu, IMF politikaları temelinde, çözümün finanse edilmesi mantığına girilmemesi gerektiği yönünde görüş ortaya koydular.
IMF’nin Güney Kıbrıs’ın destek programına dahil olması tecrübesine bağlı olarak benzer endişelerin Kıbrıs Türk tarafında da bulunduğunu yazan gazete çözüm perspektifini destekleyen AKEL’in, çözümün, memorandum mantığıyla finanse edilmesine karşı olduğunu kamuoyu önünde açıkladığını da belirtti.
IMF heyetinin, ilk temaslarını her iki taraftaki Ekonomi-Maliye Bakanlıkları yetkilileriyle gerçekleştirdiğini de belirten gazete şu ana kadar olan temasları bilen bir kaynağa dayanarak IMF uzmanlarının görüşlerinin iki devletin ekonomisinin (çözümden sonra) aralarında rekabet edilebilirlik olmaması gerektiği yönünde olduğunu yazdı.
Habere göre IMF uzmanları, böylesi bir durumda ciddi sorunların ortaya çıkacağı görüşünde. IMF uzmanları ayrıca, vergi politikası, kalkınmaya ilişkin strateji, finans sektörünün gözetimi gibi bir dizi konuda ortak politikanın olması gerektiğini düşünmekte.

Rum Yönetimi, Türkiye’ye Mali Destek Fonuna katılmayı da müzakere başlıklarını açmayı da kabul etmiyor

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Avrupa Komisyonu’nun, mülteci krizinde işbirliği yapması ve 2.2 milyon Suriyeli mülteciyi ülkede tutması için Türkiye’ye 3 milyar Euro mali destek verilmesini ve Türkiye’nin AB üyelik başlıklarının açılmasını reddederek, Pazar günü Brüksel’de düzenlenecek Türkiye-AB Zirvesi öncesinde Rum ilgililere şahsen bazı direktifler verdiği belirtildi.
Komisyon’un ve Türk devletinin Pazar günkü zirve sonrasında Rum yönetimi tarafından veto edilmiş 15, 23 ve 24 numaralı müzakere başlıklarının açılacağına dair ortak beyan yapılmasını istediğini, bunun paralelinde önceki gün de Türkiye’ye 3 milyar Euro’luk mali destek fonu oluşturulmasına karar verdiğini yazan Rum Fileleftheros gazetesi,  fon oluşturulması kararını “kabul edilemez” diye niteledi.
Gazete 2.2 milyon Suriyeli mültecinin Türkiye’de kalması için Türkiye’ye verilecek mali desteğin 500 milyon Euro’luk bölümünü Brüksel’in bütçesinden karşılayacağını, geriye kalan meblağın da üye ülkelerden talep edildiğini hatırlatarak özetle şunları yazdı:
“Komisyon, siyasi ve ekonomik durumunu ‘unutarak’ Lefkoşa’dan 2 milyon 886 bin 684 Euro istiyor. Edindiğimiz bilgilere göre Başkan Anastasiadis Brüksel’in, Komisyon Başkanı Jean Claude Juncker ve Başkan Yardımcısı Frans Timmermans’ın Ankara için hazırladığı hediyeye katkıda bulunma telkinlerini reddederek şahsen bazı direktifler verdi.
Lefkoşa Türkiye-AB ‘ortak beyanı’na Türk müzakere başlıklarının açılması ifadesinin eklenmesini kabul etmeyeceğini, böyle bir şeyin Kıbrıs’ın vetosunu kaldırmak olacağını ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kendi politikasını iptal etmesi demek olacağını gerek Komisyon’a gerekse Konsey’e iletti.
Yapılacak ‘ortak beyan’da Türkiye’nin, Müzakere Çerçevesi’nde belirlenen yükümlülüklerine atıf yapılması gerektiğini de ileten Lefkoşa, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin gerek siyasi gerek ekonomik durumundan dolayı herhangi bir konuda Türkiye’ye destek vermesinin mümkün olmadığını da iletti.
‘Ortak beyan’a Türk vatandaşlarına vize uygulamasının kaldırılması ifadesi eklenecekse, buna, Türkiye’nin Kaçak Göçmenlerin Geri İade Anlaşması’nı bütün üye devletlere uygulama yükümlülüğünün de kaydedilmesi gerekiyor.”

Neofitui “Mülkiyet toprakla çapraz görüşülürse sorunlar azalır”

DİSİ Başkanı Averof Neofitu, “Mülkiyet, Toprak düzenlemeleri ve Toprak meselesiyle çapraz görüşülürse, çözüm çabalarındaki sorunlar azalabilir. Yabancı garantileri ve yabancı askerleri idame ettirecek bir çözümü kabul edemeyiz” dedi.
Rum Fileleftheros gazetesinin haberine göre Averof Neofitu, önceki gün, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile DİSİ merkezinde görüştü.
DİSİ’nin Kıbrıs sorununa doğru ve sürdürülebilir çözüm bulunmasının ne kadar önemli olduğuna dair tezlerini yeniden aktardığı Eide ile görüşmesini “önemli” diye niteleyen Neofitu, “Mülkiyete doğru bir çözüm bulunması gerek. Mülkiyet, Toprak düzenlemeleri ve Toprak meselesiyle çapraz görüşülürse her türlü sorun azalabilir. Bu görüşümüzü Espen Barth Eide’ye yeniden ilettik” dedi.
Gazete Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru’nun da dün Eide onuruna yemek verdiğini bildirdi.
Habere göre Omiru ve Eide’nin çalışma arkadaşlarının da katıldığı yemekte müzakere süreci ele alındı ve prosedürle ilgili ortaya çıkan bir dizi konuda görüş alış verişinde bulunuldu.

55 Mülteci Lübnan’a gönderiliyor

Yaklaşık bir ay önce, iki balıkçı teknesiyle Ağrotur Üssü’ne gelen 114 mülteciden 55’inin, yasadışı faaliyetlerle bağlantıları bulunduğu şüphesiyle ne Rum Yönetimi tarafından, ne de İngiliz Üsleri tarafından kabul edildiği, bu nedenle de Lübnan’a geri gönderilecekleri bildirildi.
Rum Fileleftheros gazetesi, yetkili bir kişinin yaptığı açıklamada, kabul edilmeyen bu mültecilerin Lübnan’a hangi şekilde gönderilecekleri üzerinde çalışma yapıldığını söylediğini yazdı.

KAYAD Başkanı Akıncı, kadına yönelik şiddete karşı mücadele günü mesajı yayımladı

Kadından Yaşama Destek Derneği (KAYAD) Başkanı Meral Akıncı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle mesaj yayımladı.
KAYAD Başkanı Meral Akıncı mesajında, her bireyin şiddetsiz bir yaşam hakkına sahip bulunduğunu ve bunun bir insan hakkı olduğunu vurgulayarak, kadına yönelik şiddeti görmemek, toplumsal veya evrensel bir sorun olarak kabul etmemek yerine bu gerçekle yüzleşmek gerektiğine işaret etti.
Akıncı, “ Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de şiddet vardır ve görmekteyiz ki şiddet tür ve coğrafya sınırı tanımamaktadır” dedi. Akıncı, KAYAD’ın kurulduğu günden beri kadının güçlenmesi, toplum yaşamı içindeki yeri ve statüsünün yükseltilmesi için uğraş verirken, aynı zamanda şiddetin gelenek ve göreneklerin içinde sistemin çarkıyla beslenen ve nesilden nesile aktarılan bir sorun olduğunun bilinciyle hareket ettiğini ifade etti.
KAYAD öncülüğünde yapılan ‘Şiddete Karşı Diren’ projesi kapsamında ülke genelinde 1000 kadın ile yaptıkları anketin bilimsel verilerinin, topluma aile içi şiddetin ne boyutlarda olduğunu bir kez daha gösterdiğini vurgulayan Akıncı, anket sonuçlarına göre, her 3 kadından birinin aile içi şiddete maruz kaldığını belirtti.
Akıncı, bunun yanında, şiddetin önlenmesinde hukuki ve kurumsal eksiklikler ortaya çıkarken var olan yasaların da günlük hayatta uygulanmamakta olduğu gerçeğinin görülmekte olduğunu kaydetti.
KAYAD olarak sürdürdükleri çalışmalarda şiddetin özellikle kadın ve çocukları etkilediğini raporlamakla birlikte, bunun bilimsel veriler ile desteklenmesinin oldukça önemli olduğunu belirten Akıncı, “Anne ve çocuk yaşadığı aile ortamında güvende olmayınca kamusal alanda nasıl güvende olabilir? Unutmamalıyız ki, şiddet doğuştan var olmaz, ailede öğrenilir” dedi.
Ülkede ve dünyada dönüşüm ve değişim için çoğunluğa ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Akıncı, bu çoğunluğun ancak cinsiyet ayrımı gözetmeksizin zihinlerdeki kapalı sınırları aşarak oluşacağını, böylece hedeflenen toplumsal değişimin dönüşüm ile sağlanacağını kaydetti.

Akıncı, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın çalışmalarını izledi

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, cumartesi akşamı konser verecek Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın çalışmalarını izledi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, konser öncesi çalışma yapan orkestranın son hazırlıklarını yakından inceledi ve Orkestra Koordinatörü Mustafa Kofalı ile Orkestra Şefi Ali Hoca’dan konser programına ilişkin bilgi aldı.
Akıncı’nın ziyareti sırasında, konser programında yer alacak eserlerden biri de icra edildi.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, 28 Kasım Cumartesi günü saat 20.00’de YDÜ Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde konser verecek. Ücretsiz olacak konser için davetiyeler Cumhurbaşkanlığı Dairesi’nden temin edilebilecek.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı’na Bumin Paşa atandı 

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı’na Mehmet Bumin Paşa atandı.
İlköğretim Dairesi Müdürü Mehmet Bumin Paşa ile Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Rauf Ataöv bugün 3’lü kararname ile görevlerinden alındı.
Bumin Paşa, Ataöv’ün yerine Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar mevkiine atandı.