Siyaset dersleri ve Türkmen siyasetine etkileri (6)

Siyaset dersleri ve Türkmen siyasetine etkileri
Dr. Asıf Serttürkmen
Altıncı bölüm
Türkler ve Siyaset .. Oğuz Han’ın verizi Uluğ Türk’ün gördüğü rüya..
Tarih kitaplarına yeniden bakıldığında, Türk siyasetinin sağlam temeller üzerine inşa edilmesi görülmektedir. Yöneticilerin safları birleştirip, coğrafi ve siyasi alanlarını genişletebildikleri için zeka, bilgelik ve zekaya dayanan sağlam temeller üzerine inşa edildiğini görmekteyiz. Oğuz Han’ın verizi Uluğ Türk’ün gördüğü rüya, Türk coğrafyasını genişletmesine ve dünyaya hakim Türk devletlerinin ve imparatorluklarının kurulmasının tohumlarını atmasına zemin hazırlayan Türk politikasının temellerinden biri olarak kabul edilir. Uluğ Türk, rüyasını Oğuz Han’a, Altın bir yay gün doğusundan gün batısına uzamış, üç gümüş ok ise kuzeye doğru gitmesini açıkladı. Uluğ Türk, Gök Tanrı’ nın Oğuz Han’ a Doğu ve Batı’nın hakimiyetini verdiğini ifade etti. Oğuz Han, bu vizyondan, tüm anlamlarıyla içe kapalı olmanın faydasız olduğunu ve coğrafi alanını dört tarafa doğru genişletmesi gerektiğini farketti. Oğuz Han, ilk eşinden doğan oğulları Gün, Ay ve Yıldız’ı gün doğusuna, ikinci eşinden doğan oğulları Gök, Dağ ve Deniz’i gün batısına gönderdi. Gün, Ay ve Yıldız’ın torunlarına Bozoklar, Gök, Dağ ve Deniz’in torunlarına Üçoklar ünvanı verildi. Yay ve ok, göçer toplumun mekânı aşma isteğini simgeler.
Reşid El-Din Feyzüllah El-Hamdani’nin Cami El-Tarıkat adlı kitabında Oğuz Han’ın oğullarının her birinden dört kabile oluştuğunu ve böylece sayıları yirmi dört kabileye dönüştüğünü ifade etti. El-Hamdani, Oğuz aşiretlerinin sınıflandırılmasında siyasi ve toplumsal ağırlığa dayanarak, Osmanlıların mensup olduğu “Kayı” kabilesinin, akıllı politikaları sayesinde dünyanın üç parçasına hükmeden Osmanlı İmparatorluğu’nu “1299-1922” kurduğuna işaret etti. Osman Gazi, Anadolu’da Oğuz Han’nın hayalini gerçekleştirmiş ve büyük atalarından edindiği köklü siyaset ve kültür sayesinde büyük bir devlet kurmuştu.
Peki bu girişten alınan dersler ve Türkmen siyasi arenasına etkileri nelerdir?
Safların birleştirmenin hedefe ulaşmak için en büyük gerekliliklerden biri olduğu herkesçe malumdur. Oysa böl ve yönet politikasına göre dağılım, tek biçimliliğin tam tersidir. İngilizlerin böl ve yönet politikasına göre kontrolleri altına aldıkları halklar arasında ayrılık ve nifak tohumlarını ekmede izledikleri bir çeşit politikadır. Hindistan’ın vilayetleri arasında uygulanan parçalama politikasının canlı bir örneği olduğu bilinmektedir. İngilizler, Hindistanlıların sayısal üstünlüğüne rağmen Hint yarımadasını kontrol etmeyi başarmışlardır. İngilizler, Irak’ın asırlardır kardeşce yaşayan milletleri arasında ayrımcılık tohumlarınıda ekip bölgeleri farklı isimlerle adlandırırken Irak’ta da aynı politikayı uygulamışlardır . İngilizlerin Iraklıların zihninde Türkmenlerin Osmanlı İmparatorluğu’nun kalıntıları olduğunu belirlemesi ve bu pekiştirmenin sonuçları parlamento salonlarında ve görev dağılımında da belirgindir. İngilizlerin uyguladıkları politikanın sonucunda Türkmenler meşru haklarından mahrum bırakılmışlardır.
İçe kapalı politikanın uygulaması işe yaramayacağı net bir şekilde bilinmektedir, çünkü davayı dar bir potaya sınırlayacak ve sonuçlara ulaşma aksiyomlarını kaybedecektir. Bu yüzden açılım politikası uygulanmalı ve Türkmen davasını iç ve dış seviyelerde tanımlanmalı … bu misyonuda Türkmen siyasetçileri başarmalı.
Açılım politikası yurtiçi olarak iki aşamada yürütülmeli:
Birincisi: Halkın tüm sınıflarına istisnasız yaklaşma, görüşlerini ve acılarını dinleme, sorunlarını çözme, gerekli çözümleri bulma, sözü ve safları birleştirme politikası uygulanmalı. Sosyal medya üzerinden izlenilen uygunsuz yöntemleri, Türkmen davasına yıllarını verip ve hizmet eden siyasi figürlere sahte isimlerle saldırmalar bırakmalı. Türkmen davasına eskiden ve halada hizmet edenleri, siyasi arenadan dışlama politikası durdurulmalı. Bugün iktidarda olan bazı siyasetçiler siyasi figürlerin korkusuyla yaşamaktalar. Onların kendileriyle rekabet ettiğini ve mevcut konumlarını almaya çalıştığını düşünmekteler. Bu nedenle, siyasetçilerin Türkmen meselesiyle ilgili birçok konuda siyasi figürlere yaklaşmaları ve onlarla işbirliği içinde olmaları gerekir. Aynı zamanda aklı her şeyi bilen tek lider mefküreside bırakmalı, çünkü tek bir akıl hata yapabilir, ancak bir grup akıl hata yapamaz … Bir elin nesi var iki elin sesi var… Bir el alkışlamaz ve alkışlarsada kimse sesini duyamaz.
İkincisi: Türkmenlerin askeri bir gücü veya kendilerine ait bir devleti olmadığından dolayı ve özellikle 329 milletvekillerinden oluşan Irak parlamentosunda Türkmenlerin söz hakkı olmadığı için, tüm Irak partilerine açılım politikası uygulanmalı. Türkmen siyasetçileri ve Türkmen parti başkanları, sürekli diğer Irak partileriyle görüştüklerinde Türkmenlerin Osmanlıdan kalma fikrini silmeye çalışılmaları gerekir. Irak’taki Türkmenlerin kökenleri, Irak’a olan bağlılıkları ve binlerce yıl önce verdikleri hizmetler hakkında tarihi açıklamalar sunmalı.
Yazımı, Emevi ve Abbasi devletlerinin çağdaşı Ebu Muad lakaplı şair Beşşar bin Barad El-Ukayli’nin (H. 96-168) sözleriyle sonlandırıyorum:
Fikir tavsiyeye ulaşırsa, o zaman .. kesin bir tavsiye veya tavsiye görüşü alın
Tavsiye ve şurayı ayıp sanmayın .. Liderler için taze ve görünmez bir güçtür
Kuşun kanatlarının altındaki küçük tüyler … Büyük tüyler için bir güçtür …
Şiirin anlamı ise : Kime danışırsanız, size güç verir, tıpkı kuşun büyük tüylerine destek veren küçük tüyleri gibidir .
Yedinci Bölümde görüşmek dileğiyle: Türkler ve Siyaset … “Gök Türk” imparatorluğunun siyaseti ..