TÜRKMEN EĞİTİMİNİN DÜNÜ ve BUGÜNÜ

TÜRKMEN EĞİTİMİNİN DÜNÜ ve BUGÜNÜ
Fevzi Türker
Osmanlı İmparatorluğu’na kadar uzanan Türkmen eğitimini beş ayrı döneme ayırabiliriz: Osmanlı İmparatorluğu Dönemi (1889-1918), İngilizlerin Irak’ı işgali dönemi (1918-1921), Kraliyet dönemi (1921-1958), Cumhuriyet Dönemi: (1) Körfez Savaşı sonrası 1991. (2) Amerika Birleşik Devlet’lerinin Irak’ı işgali sonrası 2003 .(3) Cumhuriyet dönemi 1921-1958.(4) Türkmence Eğitimi.
 
Osmanlı İmparatorluğu Dönemi: Bu dönemde eğitim sisteminin temelleri, İslam eğitiminin temel kurumu olan medrese ve mahalle okullarına ve camilere dayanmaktaydı. Temeli, dini kurallara dayanan bu dini eğitim sistemi Irak dahil bütün Osmanlı vilayetlerinde uygulanmaktaydı.
 
Osmanlı İmparatorluğu Dönem’inde Irak’ta modern eğitim sistemine Bağdat, Musul ve Kerkük’te 1889 yılında başlanmıştır.1895-1896 yılında Kerkük il merkezinde 5, KİFRİ’DE 2, TUZHURMATU’DA 1, Karatepe’de 1 ve ERBİL’DE 2 olmak üzere toplam 11 ilkokul açılmıştır. Eğitim dili Türkçe ve süresi 4 yıl olan bu okulların sayısı, 1908’den sonra Kerkük il merkezinde artış kaydetmiştir. Bu dönemde KERKÜK ilinde sayıları 11 olan ilkokulda 972 erkek ve 117 kız öğrenci eğitim görmekteydi. İlk rüştiye (ortaokul) okulu Kerkük’te 1865’te, ikinci rüştiye okulu 1868’de Kerkük’e bağlı bir ilçe olan ERBİL’DE, üçüncü rüştiye okulu ise 1881’de KİFRİ İlçesinde açılmıştır. İlk lise (idadi) 1910 tarihinde Kerkük’te açılmıştır. Bu idadi okulu, 1914’te liselerin daha geliştirilmiş şekli olan Sultani okuluna dönüştürülmüştür.
 
İngiliz İşgali Dönemi: İngilizler Irak’ı 1918’de işgal edince, Osmanlı eğitim sistemi sona ermiştir. Ancak 1911’de Osmanlı döneminde, eğitim dili Türkçe olarak açılan bir dini eğitim kurumu olan bilimsel okulun eski müdürü Şeyh Abdülkadir Osman El-Hatip’in girişimleri neticesinde 1919’da yeniden eğitim’e başlanmış, ancak 1927’de okulun ön sınıflarında eğitimin Türkçe kalması şartıyla, okulun eğitim dili Arapça olmuştur. Yine 1919’da Kerkük il merkezinde Zafer adında bir ilkokul açılmış ve daha sonra, KORYA ve KALE adında iki okula ayrılmıştır. Aynı yıl eğitim dili Türkçe olan KİFRİ ve ALTUNKÖPRÜ’DE birer ilkokul açılmıştır. Bu tarihten bir yıl sonra 1920’de Kerkük il merkezinde eğitim dili Türkçe ve süresi iki yıl olan bir meslek lisesi açılmıştır.
 
Kraliyet Dönemi 1924 Anayasası: Irak devleti 1921’de kurulduktan dört yıl sonra 1925’de ilk anayasasını çıkarmıştır. Bu anayasanın 17. maddesine göre, devletin resmi dilinin Arapça olduğu vurgulanmıştır. Irak Devleti’nin 1931’de çıkardığı yerel diller kanunun 5. ve 6. maddelerinde, Türkçe dilinin, Türkmenlerin yoğunluk oluşturduğu bölgelerde başta Kerkük ve civarı, Erbil ve Kifri olmak üzere resmi dil olduğu vurgulanmıştır. Bu bölgelerde mahkemelerde Türkçenin kullanılması ve ilkokullarda eğitimin Türkçe olması ön görülmüştür. Irak devleti bu uygulamadan 1937 yılında vazgeçtiğini resmen açıklamıştır. 1932’de Irak Devleti’nin Milletler Cemiyeti’ne üye olabilmesi için 30 Mayıs 1932’de azınlıkların haklarını güvence altına aldığını tek taraflı olarak bildirmiştir. Bildiride, Irak’ın resmi dilinin Arapça olduğu vurgulanmış, ancak yargı önünde ve ilkokul düzeyindeki okullarda Arap olmayan halklara (Türkmenler ve Kürtler) bildiride yer alan haklar verilmiştir.
 
Cumhuriyet dönemi:
1) Körfez savaşı sonrası (1991): Bu savaştan hemen sonra Kuzey Irak’ta güvenli Kürt bölgesi kurulunca, 1988’de kurulan Irak Milli Türkmen Partisi (İMTP) siyasi faaliyetlerini önce Şaklava beldesinde daha sonra da Erbil şehrinde sürdürmüştür. İMTP siyasi mücadeleye ilaveten eğitim ve basın faaliyetlerine de ağırlık vermiştir. Bu bağlamda Türkmence eğitim veren 12 ilkokul ve 5 anaokul açmıştır. Ayrıca dar kapsamlı bir TV ile bir radyo yayını başlatabilmiştir .ERBİL’DE şuan 20’si esas olmak üzere 24 Türkmen  okulu bulunmaktadır.
 
1995’te Irak Türkmen Cephesi ERBİL’DE kurulup faaliyete geçince, cephenin çatısı altında Kültür ve Eğitim Dairesi açılmıştır ve daha önce Irak Milli Türkmen Partisi tarafından Erbil’de açılan 12 ilkokul ile 5 anaokul , Kültür ve Eğitim Daire’sine bağlı olarak ERBİL’DE Türkmence eğitim vermeye devam etmiştir. Irak Türkmen Cephesi eğitimle ilgili sorunluluğunu 2011 yılı Aralık ayı sonuna kadar sürdürmüş, daha sonra 1996’da kurulan ve bu görevi günümüze kadar,titizlikle ve özveriyle yürütmekte olan TÜRKMENELİ İŞBİRLİĞİ ve KÜLTÜR VAKFINA’NA  devretmiştir.
 
2) 24 Ocak 1970 kararı: Ahmet Hasan El-Bekr’in cumhurbaşkanlığı döneminde, Sosyalist Arap BAAS Partisi’nin en yüksek kurulu olan Devrim Komuta Konseyi, 89 sayılı bir kararla 24 Ocak 1970’te Irak Türkmenlerine kültürel haklar verdiğini sürpriz bir şekilde dünyaya ilan etmiştir. Kendilerine verilen, hak ettikleri kültürel haklarla ilgili kararı olumlu bir başlangıç olarak gören Türkmenler, TELAFER’DEN  MENDELİ’YE ,bütün bölgelerinde coşku ve sevinçle karşılamışlardır. Ancak sevinçleri kursaklarında kalmıştır, çünkü hak verilmez alınır. Nitekim iyi niyetle verilmeyen bu göstermelik kültürel haklar bir yıl sonra geri alınmıştır.
 
Irkçı BAAS Partisi kültürel hakları geri alma kararına, Türkmen velilerin çocuklarının geleceğinden endişe duyduklarını dolayısıyla Türkmen okullarında okutmak istemediklerini gerekçe olarak göstererekv bir yıl önce açılan Türkmen okullarını kapatmıştır. Ancak bazı BAAS partili velilere isteyerek, partili olmayan velilere de zorla çocuklarını Türkmence okutmak istemediklerine dair dilekçe yazdırdıkları bilinmektedir.
 
BAAS rejimi, kültürel hakları Türkmenlere göstermelik olarak iki nedenle vermiştir. İlki BAAS rejimi, Birleşmiş Milletlerin kararlarına uyduğunu ispatlamaya çalışmıştır. Birleşmiş milletlerin 21 Aralık 1965 tarihli her türü ırk ayrımcılığının kaldırılmasına ilişkin uluslararası sözleşmesi 4 Ocak 1969’da yürürlüğe girmiştir. Irak hükümeti sözleşmeyi 18 Ocak 1969’da imzalamış ve Devrim Komuta Konseyi’nce de 14 Ocak 1970’de onaylamıştır. Bir hafta sonra ise 24 Ocak 1970 kültürel haklar kararı yayınlanmıştır.
 
İkinci neden ise, Bağdat’la baba Barzani arasındaki Özerklik görüşmeleri, 24 Ocak 1970 kararından çok önce başlamıştır. Barzani, o tarihlerde nüfusunun büyük çoğunluğunu Türkmenlerin oluşturduğu Kerkük’ün Özerk Kürt Bölgesi’ne bağlanmasını istemekteydi. BAAS rejimi anlaşılan, Barzani’ye özerklik anlaşması öncesi Kerkük’ün bir Türkmen şehri olduğunu vurgulamak istemiş ve bunu da Türkmenleri, geçici olarak kazanmak suretiyle Kürtlere karşı kullanabilmiştir. Türkmenlerle ilgili kültürel haklar kararından birkaç hafta sonra, 11 Mart 1970’te Özerk Kürt Bölgesi anlaşması imzalanmıştır.
 
24 Ocak 1970 tarihli Kültürel Haklar Kararı aşağıda belirtilen hususları içermektedir:
-İlkokullarda Türkmen dili okutulmasına,
-Bu dilde eğitim veren bütün okullarda açıklama usullerinin Türkmen diliyle yapılmasına,
-Türkmence öğretim hususunda Öğretim ve Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir müdürlüğün kurulmasına,
-Türkmen Edebiyatçı, şair ve yazarların kendilerine mahsus bir birlik kurulmasına imkan verilmesine, eserlerini bastırabilmeleri için yardım edilmesine, dil bakımından istidat ve yeteneklerini artırma fırsatı verilmesine ve bu birliğin Irak edebiyatçılar birliğine bağlanmasına,
-Kültür ve Tanıtma Bakanlığı’na bağlı olarak bir Türkmen Kültür Müdürlüğü kurulmasına,
-Türkmence haftalık gazete ve aylık bir dergi çıkarılmasına,
-Kerkük Televizyonundaki Türkmence yayınların artırılmasına karar verilmiştir.
Bu karar gergince sadece Kerkük il merkezinde 50’nin üzerinde ilkokul açılmıştır. Yurt adında bir gazete ile Birlik adında bir dergi yayın hayatına girmiştir. Yurt Gazetesi ile Birlik Dergisi, kültürel haklar geri alındıktan sonra da 2003 yılına kadar yayınlanmaya devam etmiştir.
 
3) ABD İşgali Sonrası 2005 Anayasası: Osmanlı İmparatorluğu dağıldıktan sonra, Türkmenler Irak’ta azınlık haline getirildiler. 2005 anayasasının giriş kısmında Türkmenlerin 2003 öncesi her türlü zulüm,haksızlık ve asimilasyona maruz kaldıklarına vurgu yapmış ve Türkmenlerin idari, siyasal, kültürel ve eğitim hakları güvence altına alındığını ve bunun da kanunla düzenleneceği ifade edilmiştir. Türkmenlerin yoğunluk teşkil ettikleri bölgelerde, Türkmencenin resmi dil olabilme hakkı bu anayasaca tanınmakla birlikte bu haklar ne tam manasıyla uygulanmış , ne de Türkmenlerin yoğun olduğu bir bölge kalmıştır.
 
 
4) Türkmence eğitim: Türkmen okulları ikiye ayrılır, esas ve şümul okullar. Esas okullarda eğitimin tamamı Türkçe ve yeni harflerle yapılmaktadır, bu okullarda 10.069 öğrenci eğitim görmektedir. Şümul okullarda ise haftada iki ders Türkçe öğretilmektedir ve bu okullarda 62.718 öğrenci eğitim görmektedir. Türkmen Eğitim Merkezi’nden alınan bilgilere göre, Türkmen okullarının dağılımı ve öğrenci sayısı şöyle:
KERKÜK: 16 esas anaokul’da 2463 öğrenci, 54 şümul ilkokul da 18.049 öğrenci, 49 esas ilkokul’da da 2782 öğrenci eğitim görmektedir . 8’i kız 1’i karışık okul olan 14 esas ortaokul-lise ile bir erkek esas lise’de toplam 2352 öğrenci eğitim görmektedir. 28 şümul ortaokul da 8064 öğrenci ,7 esas ortaokul’da 322 öğrenci, 43 şümul lise de 16.564 öğrenci eğitim görmektedir. Kerkük’teki 212 okulda 50595 öğrenci eğitim görmektedir. Bu okulların 87’si esas (1970’de bile Kerkük il merkezinde 50’in üzerinde okul açılmıştır) ve 125’i şümuldür. Esas okullarda 7919, şümul okullarda ise 42676 öğrenci eğitim görmektedir.
 
Kerkük’ün kız esas ortaokul-liselerinin en büyüğü olan Barış Kız Ortaokul-Lisesi’nde 603, , İpek Yolu Kız Ortaokul-Lisesi’nde 162,Parlak erkek ortaokulunda 145 öğrenci, Musalla Kız Ortaokul-Lisesi’nde 142 ve Akarsu Kız Ortaokul-Lisesi’nde 124 öğrenci. Barış erkek esas lise’sinde ise 285 öğrenci eğitim görmektedir. Erkek esas ortaokul-liselerinin en büyüğü ise, Musalla Erkek Ortaokul-Lisesi’nde 362 öğrenci ve Çağdaş Erkek Ortaokul-Lisesi’nde 78 öğrenci eğitim görmektedir.
 
Her türlü zorluklara, olumsuzluklara ve karşı propagandalara rağmen iki yıl önce Barış  Lisesi, merkezi yıl sonu sınavlarında Irak genelinde ilk 10’a girebilmiş ve okulun son sınıf öğrencilerinin 10’u 90-98 ortalamalarla tıp, mühendislik ve eczacılık gibi yüksek puan gerektiren fakültelere girme hakkını kazanabilmişlerdir.
ERBİL:  7 esas anaokul da 432 öğrenci, 9 esas ilkokul da 930 öğrenci , 2 şümul ortaokul da 275 öğrenci ve 2 esas ortaokul da 161 öğrenci, 2 şümul lise de 120 öğrenci, 2 esas lise de 85 öğrenci olmak üzere Toplam 24 okul da 2003 öğrenci eğitim görmektedir.
TUZHURMATU: 3 şümul anaokul da 553 öğrenci, 27şümul ilkokul da 7910 öğrenci, 7 şümul ortaokul-lise de 2378, 6 şümul lise de 768 öğrenci olmak üzere Toplam 43 okul da 11609 öğrenci eğitim görmektedir.
KİFRİ: 1 esas anaokul da 50 öğrenci, 1 esas ilkokul da 102 öğrenci, 1 esas lise de 31 öğrenci. Toplam 3 okul da 183 öğrenci eğitim görmektedir,
DİYALA: 2 şümul anaokul da 258 öğrenci, 17 şümul ilkokul da 1642 öğrenci, 2 şümul ortaokul da 797 öğrenci olmak üzere Toplam 21 okul da 2697 öğrenci eğitim görmektedir.
BAĞDAT: 1 esas anaokul da 97 öğrenci, 24 şümul ilkokul da 5341 olmak üzere 25 okul da toplam 5438 öğrenci okumaktadır.
ZAHO: 1 esas anaokul da 71 öğrenci, 1 esas ilkokul da 188 öğrenci, 1 esas ortaokul da 3 öğrenci olmak üzere Toplam 3 okul da 262 öğrenci eğitim görmektedir.
Yine söz konusu rakamlara göre toplamı 331 olan (İŞİD nedeniyle Telafer ve Musul hariç) Türkmen okullarında şuan, 50.595’i Kerkük’te ve 22.192’si diğer Türkmen bölgeleri ile Bağdat olmak üzere toplam 72.787 öğrenci eğitim görmektedir.
 
Türkmen eğitiminde acilen ele alınması gereken en önemli husus, esas ile şümul okullar arasındaki korkunç uçurumu gidermek olmalıdır.Toplam 114 olan esas okulda 10.069 öğrenci okumaktadır Buna göre,26 ana okul’un 5’inde,60 ilkokulun 25’inde,10 ortaokul’un 5’inde,14 ortaokul-lise’nin 5’inde,ve 5 lise’nin 1’inde okuyan öğrenci sayısı 4-44 arasında değişmektedir .Yine toplam 217 şümul okulda 62.718 öğrenci okumaktadır. Esas okullarda okumakta olan öğrenci sayısı, şümul okullarda okumakta olan öğrenci sayısının yaklaşık altıda biridir. Bu da ne yazık ki Türkmen velilerin, çeşitli endişe ve gelecek korkusundan olmalıdır ki çocuklarının kendi dillerinde eğitim görmelerini arzulamadıklarını göstermektedir.
 
Türkmen eğitimini içlerine sindiremeyenlere ve olumsuz propağandalara karşı gereken etkili, toplumsal ve bilimsel önlemler alınmadığı, esas ve şümul okullar arasındaki uçurum ile velilerin endişe ve gelecek korkusu giderilmediği, esas okullarda okuyan öğrencilerin sayısını, şümul okullarda okuyan öğrencilerin düzeyine çıkarılmadığı takdirde, Türkmen varlığının omurgasının önemli bir omurunu oluşturan Türkmen eğitimi telafisi mümkün olmayan zarar görebilir.
 
21 Ocak 2017