Ulusötesi medyada Azerbaycanla ilgili algı operasyonu

Ulusötesi medyada Azerbaycanla ilgili algı operasyonu

Oktay Hacimusali Musayev

19 Ekim 2019 tarihinde Azerbaycan’da muhalefetin gerçekleştirmiş olduğu izinsiz gösterinin yankıları tüm dünyada ulusötesi medya aracılığıyla açık seçik çarpıtılıyor. Güya Azerbaycan’da yolsuzlukların ve insan haklarının ihlalinin kol gezdiğini iddia eden Batı medyası ülkede muhalif güçlerin yaptığı gösterilere destek veriyor. Insanların temel hak ve özgürlüklerinin ihlal olundugunun, yolsuzluk ve rüşvet olaylarının ayyuka çıktığının iddia edildiği Azerbaycan’da muhalefetin iddialarının tersi Azerbaycan iktidarı olaylardan iki hafta önce Bakü’de Lökbatan kasabasında muhalefete gösteri yapmaları için yer dahi ayırmışti. Fakat muhalif güçlerin lideri olduğunu söyleyen Ali Kerimli sosyal medya aracılığıyla Lökbatan’da kendileri için ayrılmış olan kasabaya gitmeyeceklerini, şehrin merkezinde bulunan 28 Mayıs metro istasyonunun önünde gösteri düzenleyeceklerini dile getirdi. Iktidar ise bu duruma karşı çıktı ve şehrin merkezinde haftasonu böylesi bir gösteriye izin vermeyeceklerini söyledi. Muhalefet lideri Ali Kerimliyse halka sokaklara çıkma çağrısında bulundu ve böylece olaylar iyice çığırından çıkmaya başladı. Batıda bulunan ve Azerbaycan’in, genel anlamdaysa Türk dünyasının gelişimini istemeyen, kontrollü bir Azerbaycan ve Türkiye isteyen güçlerin kontrolü altında bulunan Azerbaycanlı muhalifler çeşitli Batılı kuruluşlardan aldıkları desteklerle kurmuş oldukları internet televizyonları ve sosyal medya hesapları aracılığıyla da propoganda girişiminde bulundular. 19 Ekim’deki gösterilere Azerbaycan halkının tepkisi nasıldı, önce bir bunu irdeleyelim isterseniz. Ilk ondan başlayalım ki, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ilham Aliyev’den 2019 yılının ilk günlerinden itibaren reformların anonslari gelmeye başladı. Gerçi muhalefet bunun kendilerinin yapmış oldukları 19 Ocak gösterilerinden sonra iktidarın paniğe kapılarak yapmış olduğunu söyledi, ama konu bu değildi. Zira, Azebaycan’i az çok bilenler biliyor ki, halk devletinin etrafında sık kenetlenmiş durumda. Savaşın daha bitmediği bir ülkede başka bir durum zaten düşünülemez de. Bir de Azerbaycan muhalefetinin yıllardır kendi halkını seçmen olarak görmenin dışında şeytanla bile işbirliğine hazır durumda olması, Azerbaycan halkını muhalefetten uzaklaşmasına neden olan sebeplerden sadece bir tanesi. Yıllardır sol marjinel orgutlerle, milli manevi değerleri hiçe saymak için durmadan çalışmalar yapan küresel güçlerle işbirliği içli dışlı olmalar, tüm bunlar Azerbaycan halkını muhalif güçlerle ilgili derinden düşünmeye iten nedenler arasındadır ayrıca. Ayrıca Türkiyeli kardeşlerimiz günümüz Azerbaycan Halk Cephesiyle Azerbaycan eski Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey’in kurmuş olduğu Azerbaycan Halk Cephesi’ni karıştirmasinlar lütfen. Ali Kerimli hatta uzun süre Elçibey aleyhinde yalan dolu bilgiler yayınlatmış birisidir kendi yayın organlarında. Belki bunu Türkiyeli kardeşlerimiz bilmez ama biz bunları gayet iyi biliyoruz. Batının ve onun güdümünde olan ulusötesi medyanın bu denli Ali Kerimliyi pohpohlamasinin da bu nedenlerle ilgili olduğunu düşünüyoruz. Pohpohlanan Ali Kerimli Lökbatan’ a gitmek yerine ülkeyi kaos ve anarşi ortamına sürüklemek 19 Ekimde halkı izinsiz gösterilere çağırdı. Yaklaşık 200 kişi katılmış olsa bile, sonuçta bu izinsiz gösteriydi ve dünyanın her yerinde izinsiz gösterilere bir şekilde müdahele ediliyor. Bana ilginç gelen ulusötesi medyanın bu gerçeği bildiği halde, izinsiz gösterilere verdiği destekti. Sanki Avrupada ya da Amerikada izinsiz gösteri yapanların saçlarını okşayıp “aferin” diyorlar. Özgür Avrupa radyosundan tutun da BBC’ye kadar tüm medya organları biranda haberlerinde Bakü’yu baş köşeye taşıdılar. Işın daha da ilginç yanı Türkiyedeki sosyalist ya da sosyalistmiş gibi gözüken bazı kişilerce de bu gösterilere destek verildi. Bölgede çıkarları olan güçler, devletler Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ilham Aliyev’in Rusyada 16.Valdai Uluslararası Tartışma Kulübü toplantısında yapmış olduğu konuşmadan rahatsızlar, peşinden Aşkabat’ta yapmış olduğu konuşma da oldukça net mesajlar veren Bakü’ye böylesi tepkiler olağandır. Ama birşeyi unutmamalıyız: dünya bizi sevmiyor ve Azerbaycan ve Türkiye nasıl şimdiye kadar beraber adımlamışlarsa bundan sonra tüm onların birliğini, beraberliğini istemeyen güçlere inat adımlamak zorundalar. Ve adımlayacaklar da!….